Aeden / Gerçeğin Masalı

https://aynahikayesi.blogspot.com/2019/01/aeden-gercegin-masal.html

Bundan 2 yıl önce en sevdiğim tür olan Fantastik Edebiyat türünde bir öykü yazdım. Öyle bir öyküydü ki, bir aya yakın süre, önce içimde hisssettim ve öyle döküldü sözcüklere. Bu açıdan benim için en özel yazımdır diyebilirim. Yazımı bloğumda yayımladıktan kısa bir süre sonra internette karşıma sürekli bir kitap reklamı çıkar oldu: "Bir Dünya Hikayesi / AEDEN". Yazarı tanıdığım biri Azra Kohen'di. Daha önce bloglarda Fi,Çi,Pi'ye dair kitap yorumu yazan arkadaşlarımın yazılarını okuyup merak etmiştim bu üçlemeyi. Aslında seveceğimden o kadar emindim ki, üç kitabı birden almaya gittim kitapçıya. Sonra, sadece, ilk kitap olan Fi'yi almaya karar verdim. Fakat bence bir kitap, ilk 50 sayfadan sonra güzelleşme klasiğine layık değil. Aksine, ben kitabın ilk sayfasında başka boyuta adımımı atmış, içine girmiş olmalıyım. Velhasıl 'Fi' de, sonra okurum dediğim kitapların arasına girdi. Bu defa ise, aynı yazarın yeni bir kitabıyla karşı karşıyaydım. Bu kadar karşıma çıkınca da başladım "Aeden"i ve Azra Kohen'i araştırmaya. Arka kapak yazısını okuyunca aklımdan şu cümle geçti: "Aman Tanrım, benim hikayemdeki fikrimi çalmış!" Bu arada, benim kitaptan haberdar oluşum basımından birkaç ay sonraya denk geldiği için, benim yazımdan sadece bir ay sonra yayımlandığını bilmiyordum. Aman ne komik, koskoca Azra Kohen benim fikrimi çalmış :)) Gerçekten ilk aklımdan geçen bu olmuştu. Tabii sadece birkaç dakika sürdü ve hemen kendime geldim. O ki kütük gibi üç kitap yazmış psikolog araştırmacı bir yazar, bense kendi halinde bir blog yazarı :) 

Benim öykümün ismi; "Düşle Gerçeğin Fantastik aşkı; Koku" idi(tıklayarak okuyabilirsiniz). Aeden'in arka kapağından iki cümle ise şöyledi: "Gerçeğin Masalı'dır Aeden. / Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara..." İşte o anda anladım ki hemen, bir an önce bu kitabı okumalıyım. Çünkü aynı hayalin gerçekliğine inandığın biriyle kolay kolay karşılaşılmıyordu bu dünyada. Ne de olsa kendine ait okyanusları olan biriyseniz, illa ki diğer su insanlarıyla tanışmak ve birlikte yüzmek istersiniz. Kitabın başındaki teşekkür yazısında yer alan şu cümleler, doğru yerde olduğumun kanıtı gibiydi: "Benim en büyük okyanusum oldu Aeden. ...Sonra o derinliğin sarhoşluğuna dikkat etmeli insan. gerektiğinde elini size uzatacak birileri yoksa yakınınızda, yanı başınızda, derinlik sarhoşluğunda kaybolur ruhunuz ve keşfettiğiniz gerçeklerin asitli duygularında erirsiniz..." Eğer siz de kendi içselliğinde kocaman bir dünya daha yaratanlardansınız, bu kitapta bir dünya hikayesinden öte, evreni bulacaksınız.

Boyutlar arası yolculuklara dalabileceğiniz bu kitabın konusundan bahsedelim kısaca. Cennette yaratılıp sonra bulunduğu makamdam azledilen insanın dünya yolculuğuna benziyor anlatım. Cennetvari Aeden gezegeninde yaşayan 18 farklı türün arasında sadece bir tek insan ailesi vardır. Anne baba ve iki oğuldan oluşan bu insan ailesinin yanına yıllar önce getirilen kız çocuğu Numi ve ailenin büyük oğlu Sonje'nin macerası, onları Dünya gezenine gelmek zorunda bırakan olaylar zinciriyle başlıyor. Aeden'deki tüm mükemmelliğe karşın, sorunlarla dolu bir gezegen Dünya. İnsan türünün Dünyamızı getirdiği hale, dışarıdan bir bakış sunuyor roman. Bazen dışarı çıkıp dışarıdan bakmak sorunu ve sahip olduklarımızı topluca görmemizi sağlıyor. İnsan yaşamının gelişmesini, insanın daha anlamlı bir varlığa dönüşmesini engelleyen, normal sayılmış saçmalıkları dile getiren, bilimsel verilere dayandırılarak yazılmış bir roman Aeden. Yazar kahramanlarının isimlerini de herhangi bir kültüre ait olmamasına dikkat ederek seçmiş.

Azra Kohen, evrenin maddeden değil, bilinçten var olduğunu anlatabilmenin bir yolu olarak gördüğü kitabını bir teşhis kitabı olarak tanımlıyor. "Dünya gezegenini yok etmeden gelişebilirsek, ancak yaşama hakkımız olacak. Önyargı düşüncenin en büyük hastalığıdır. Çoğunluk bu bilgileri bilmeden, biz yaşamak istediğimiz gezegende yaşayamayacağız. Gerçekten fark yaratmak istiyorsak, bilincin ne olduğunu hep birlikte anlamalıyız."  diyen Azra Kohen, bilim otoriteleri tarafından onaylanmış bilgileri bizim anlayabileceğimiz sistemli bir şekilde anlatıyor kitabında. Takı ve zenginlik simgesi olarak kullanılan elmasın, güneş enerjisini tutmakta en etkin termal bir iletken olduğundan tutun da, diş macunlarımızdaki florürün epifiz bezine etkisine kadar o kadar çok şeyi öylesine fark etmeden öğretiyor ki, bilginin romana harmanlanışı karşısında şapka çıkarmamak mümkün değil.

Dünyamızdaki insansıların insan olma seviyesine ulaşabilmesi umuduyla diyerek, altını çizdiğim bazı bölümlerle bitirmek istiyorum. Gerçi kitabın neredeyse her sayfasında çizili bölümler olduğu için zor bir seçim olacak. İyisi mi, siz bu kitabı mutlaka okuyun ;) 

Not: Bu kitap, okuduğum andan beri en beğendiğim kitap olmayı sürdürdüğü halde, bu yazının bu zamana kalmasının sebebi eksik anlatırım diye erteleyişimdendir sadece. Gerçekten ne yazsam yetmeyecek hissiyle yazdığım bu yazım, ilk olarak Akhisar Postası Edebiyat Sayfası'nda yayımlandı.

"İnsan doğulmaz, insan olunur."

"Bedenin toprağa, deneyimlerin evrene, ruhun yüceye dönüşsün. Unutma, ancak bütünün tamamı kadar yalnız, her bir parçası kadar çoksun. Ruhun her daim anlamlarla var olsun."

"Çi'den gel, Çi'ye dön. Potansiyeline doğ, kaderinin efendisi ol. Olmaktan, doğmaktan, dönüşmek yoksunma."

"Her ses frekansının bir şekli var. Etrafımızda gördüğümüz her şey aslında sesin görüntüsü ve biz onları madde olarak algılıyoruz. ...Sesti bu! Evreni oluşturan titreşimin izi."

"Ancak düşüncesini detaylarıyla analiz edip tamamlayabilen varlıklar düşüncelerini maddeye dönüştürebiliyorlar, düşlerini gerçekleştirebiliyorlardı. Düşünceden düşünceye atlayan, meraklarını ehlileştiremeyenlerse sadece konuşuyorlardı."

"Sistemin basamakları birbirlerinin yolunu asla kesmeyen sistem çalışanlarıyla donatılmış, sistemi korumak dışında aslında hiçbir şey yapmıyorlar. Üretmiyorlar. Üretenleri köleleştirmiş, paradan para kazanarak bu insansıların efendisi olmuşlar. Ama asıl sorun onlar değil. Çünkü dikkatle incelendiğinde fark edilen bir şey var ki, onların hepsi sadece kukla. ...Emin olduğum tek şey, bu gezegende insanlık dışı bir şey var."

"Bu sistem o dokunuşun arayışında, uyanabilmek için 'o dokunuşu' arayan milyonlarca insansının çaresizliği olabilir miydi? Çaresizliklerinin derinliğinde bu sistemin kendilerine sunduğu sahte yaşama nedenlerine, suni keyiflerine mi sarılmıştı zavallı insansılar?"

"Evreni maddeden sandıkları için de materyallere odaklandıkları düşünceleriyle, kendi evrenlerini materyalleşmiş bir cehenneme dönüştürdüklerinin farkında değiller. Sahip olmanın değil, yaşanmışlıklara karşı vermeyi seçtikleri tepkilerin yani davranışlarının önemli olduğunu anlayıp materyal biriktirmekle ilgili gösterdikleri çabayı, doğru şekilde davranabilmekle ilgili gösterebilseler, madde için birbirini öldüren insansılıktansa, doğru tepkiler verebilmek için birbirini yaşatan organizmaya dönüşecekler."

https://aynahikayesi.blogspot.com/2019/01/aeden-gercegin-masal.html
Evimizin küçük prensi Aden'e, isim anneliği yapan kitap Aeden :)

Not: (Akilah) Azra Kohen Sarızeybek'in yeni kitabı 'Gör Beni" 22 Ocakta okuyucusuyla buluşuyor. 
"Birileri 
Bizden fırtına bekliyor...
Onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?" Gör Beni


https://aynahikayesi.blogspot.com/2019/01/aeden-gercegin-masal.html
Azra Kohen:
İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema ile Ottawa Üniversitesi Üçüncü Dünya Ülkelerine Yardım Ekonomisi bölümlerinden mezundur. Daha sonra, Boğaziçi Üniversitesi Klinik Psikoloji Master Programına katılmıştır. İyi derecede İngilizce ve İtalyanca konuşan Azra Sarızeybek Kohen, bir çocuk annesidir. Organik tarıma, evrenin matematiğine ve bir Yaratıcı olduğuna inanır. Hiçbir politik görüşü yoktur. Dünyadaki en büyük problemin ne eğitim, ne işsizlik, ne de parasızlık olmadığını bilir; ona göre en büyük problem annelerdir. Çocuklarına kimlik bilinci yüklemeyerek bireyselliğe erken yaşta uyanmalarını engelleyen anneler yüzünden dünyanın bugün bu karmaşada olduğunu düşünür. Bir bireyin bile doğru davranarak dünyayı değiştirebileceğine ve hakiki insan olmak için her an evrimleşebildiğimize inanır. Emektar bir canseverdir.


Fi-Çi Dizisinin Ardından  başlıklı yazılarımı tıklayarak okuyabilirsiniz.


En Son Nott 😅: 
Azıcık şımarayım😊Azra Hanım'a yazdığım bir yorumun ardından, beni İnstagramdan takip etmeye başlaması beni çook mutlu etti. İyi ki varsın Azra Kohen😍💖💖💖



Aeden / Gerçeğin Masalı Aeden / Gerçeğin Masalı Reviewed by Aytül Laçin - aynahikayesi.blogspot.com on Salı, Ocak 15, 2019 Rating: 5

14 yorum:

  1. Awesome post! Would you like to follow each other? If the answer is yes, please follow me on my blog & I'll follow you back.

    http://www.okcheori.com

    YanıtlaSil
  2. Kitabı ilk defa duydum.Guzel inceleme ve tanıtım için teşekkürler.. Not aldim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yorumunuz için teşekkür ederim. Okumanızı diliyorum :)

      Sil
  3. Azra Kohen'in kitaplarından önce videolarını izleyerek büyülendim. Dizisi ve ardından kitaplarını okuduktan sonra İzmir Fuar Edebiyat Günleri etkinliğinde tanışma fırsatı yarattım. Kohen ülkemiz ve genel anlamda dünya için iyi hareketler ve düşünceler üretme peşinde. Peşine daha çok kişi katılmalı. Kendinizi anlatmak için hazır hissettiğinizde paylaşmanız yerinde bir seçim olmuş.

    Aeden kitap yorumumu paylaşmak isterim.

    https://forestofnoreturn.blogspot.com/2018/11/kitap-yorumu-aeden-bir-dunya-hikayesi.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım Azra Kohen'le tanıştıktan sonra hepimizin merağı çoğalmış. Ben de tüm videolarını izledim. Hep daha çok tanıma ve öğrenme isteği yaratan bir enerjisi var.Ve umarım bu enerji daha çok kişiye ulaşır.
      Sizin yazdığınız yorumu da okumuş ve çok beğenmiştim. Yeni kitap için gün sayıyorum :)

      Sil
  4. Azra Kohen'in arkasında iyi bir PR çalışması olduğunu düşünüyordum. Kısa zamanda Fi, arkasından Çi ve Pi hemen herkesin dilinde dolaşmaya başladı. Açıkçası bu beni ürküttü biraz. Konusunu biliyor ve farklı yorumları okuyorum. Nedense ticari kaygısı biraz öne çıkarılmış gibi geliyor Azra Kohen kitapları. Aeden hakkında okuduğum ilk yorum sizinki. Yine de fırsat bulduğum ölçüde sizin öykülerinizi, yazılarınızı okumayı tercih ederim gibi geliyor.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben sizin ilgi alanlarınızı az çok öğrendiğim için, Aeden'i okursanız çok beğeneceğinize inanıyorum Osman Bey ;)
      Benim yazılarımı tercih etmenizden onur duydum tabii ama Azra Kohen benim 40 fırın ekmek yemiş halim diyebilirim :) Çok teşekkürler yorumunuz için...

      Sil
  5. yazar da kitapları da ilginç okumalıyım henüz fırsat bulamadığım için kızıorum kendime..harika bir tanıtım yazısı olmuş bence siz de çok yeteneklisiniz bu tanıtım yazsısndan bile bu rahatlıkla hissediliyor...sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel yorumlar geldi böyle :) Çok teşekkür ederim. Bence yeni çıkacak olan 'Gör Beni' yle başlamak iyi fikir olabilir. Hem kendinize artık kızmamış olursunuz :)
      Sevgilerimle...

      Sil
  6. Cok güzel anlatmissin canim. Gercekten de bazi insanlarla ayni duygu ve düsünceleri bir elmanin iki yarisi kadar paylasabiliyoruz. Ama bu insanlarla cok ender karsilasiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Deryacım :) Aynı duygu ve düşüncede buluştuğumuz insanlarla yaşamayı diliyorum o halde ;)

      Sil
  7. Beğeneceğinden emindimmm, Yeni kitabı ilk burdan duydum heyecanlandım diyebilirim.
    Aytülüm çogunlukla çocukların yanındayım bu hafta eve gelince özlem gidereyim dedim,blog gezemiyorum tif dan çok zor oluyor instagrama takılıyorum epeydir:))kocaman sarıldım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canim Haticem blog sayesinde tanıdığım en özel insanların başında geliyorsun benim için. Uzun zamandır ben de blogları gezemiyorum. Sosyal medyanın takibi daha az vakit alırken, blog okumaları için özel vakit ayırayım istiyorum sonra da günlük koşuşturmadan erteleniyor işte :) Varlığını bilmek yetiyor, canımmmsın ben de sarıldım kocaman.
      (Kitabı bugün eşim çok aradı sağ olsun ama yarın dağıtılacakmış İzmir'e.)

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.