Çocukluğuma Mektup / Mim



https://aynahikayesi.blogspot.com/2019/12/10-yasmdaki-bana-mektup-mim.html
Bu fotoğrafım 10 yaşıma ait değil ama burada olsun istedim :)

10 Yaşımdaki Bana Mektup

 Sevgili Sessiz Umman Umman Aslan '10 Yaşımdaki Bana Mektup' konulu bir mim başlatmış ve beni de mimlemiş sağ olsun. Tam olarak şöyle; "Sihirli bir posta kutusu icat edildiğini düşünün. Bu kutu sayesinde çocukluğunuza, özellikle 10 yaşınıza mektup gönderme imkanınız var. Bu durumda mektubunuza neler yazardınız? 10 yaşındaki kendinize, sonradan karşılaşacağı zorlukları rahatça atlatabilmesi için hangi uyarılarda bulunur, nasıl öneriler verirdiniz?"

Umman'ın mektubunu ve altta verdiği linklerdeki diğer arkadaşlarımın mektuplarını da okuyun bence ;) Zira hepsi birbirinden samimi ve ayrı güzeller.

Ara Not: Martin Eden'e yazdığım mektuptan hemen sonra bu mim davetinin gelişi de ayrı bir tesadüf daha ;) Şu sıralar evrenle iletişimimiz iyi sanırım🙏

https://aynahikayesi.blogspot.com/2019/12/10-yasmdaki-bana-mektup-mim.html

Sevgili Sevgili,

İlk kez senin karşına geçip konuşma şansım oldu. Heyecan verici bir duygu olduğu kesin ama, bu mektubu okuyabilmen için benim de bir koşulum olacak. Bu mektubu okuduğun süre boyu ben senin karşında oturmuş anlatıyor olacağım. O yüzden gece uyumadan önce yatağının içinde oturarak okumanı rica ediyorum. Çünkü yanında olduğum gerçekliğini hissedebilmen için rüyanda buluşacağız. Yani bu mektup rüyanda eline geçecek. Ama aslında, gerçek biz bir araya geleceğiz. Öte yandan her rüya gibi bu buluşma mektubumuz da, 'gerçek gibiydi haa!!' dediğin halde, giderek daha bir silinenleri arasında yer alacak belleğinin. Tüm bunlar; sana kendinin hep yanında olduğunu, yani aslında hep senin yanında olduğumu bilmen için yalnızca. Nisyan sözcüğünün unutan anlamına geldiğini öğreneceğin gün geldiğinde, bildiğin birçok şeyin, hatırladıkların olduğunu anlayacaksın. Neyse henüz rüyanda buluşmamış isek de, büyüğün olarak kuralı koydum gitti ;) Şimdi yatağıma uzanacağım ve rüyana geleceğim. Belki de ben senin rüyanı görüyorumdur, kim bilir?..

Yeni yeni hatırlıyorum bazı şeyleri. Yuvayı daha iyi tanımlayabiliyorum artık. Fakat, hala hangimizin rüyasında olduğumuzdan emin olamıyorum bazen. Benim kafa bayağı karışık anlayacağın bu günlerde. Manayı sorgulamayı geçtim, artık manayı yaşıyorum. Senin yaşındaki masumiyet yok ama artık. İnsan büyüdükçe masumiyetini yitiriyor bence. O yüzden vakti gelmeden bilme, ve anı yaşayabilmeye odaklan diye, unutman gerek işte. Uyanınca hepsini hatırlıyor olacaksın. Ama sadece bir an! Sonrası senin tercihin. Rüyalarının rehberliğini izlemeyi öğrendiğin kadar bana yakın olacaksın. Başka yollar da var tabii buluşmalarımız için. Kalbinle istemeyi gerçekten becerebildiğinde, tüm yollar aynı yere çıkacak göreceksin ;)

Karşılıklı oturacağımız görüntümüz için, seni hatırlamaya çalışıyorum. 1985''te bir kız çocuğuyum. Hani şu meşhur 80'ler yani. Eh, aradan 34 yıl geçmiş, o yıla dair bir anı çıkmıyor bilinç altımdan. Ama o yakınlarda bir yaş olan 11 yaşıma gidebiliyorum anılarımda. İlk kez teyze olmuştum çünkü. Sevgili kendim, teyze olmayı beklediğin gün nasıl da heyecan doluydun. En neşelisinden, sabırsızından ve meraklısından heyecanın. İşte sana ilk öğüdüm; hayatı bu heyecanla yaşa! Etrafında birçok kedi dolanıyor ama sen hiç birine dikkat etmiyorsun, biliyorum. O yıllarda kedi veya köpek yağmurda çıkan solucanlar kadar sıradandı çoğumuz için. Vardılar, ama bir ruhları olduğunu bilmiyorduk henüz. "Şimdi kedi de nereden çıktı diyeceksin?" 42 yaşında, hayatının en güzel sürprizlerinden birini yaşayacaksın, hayvan sevgisini tatma şansı tanıyacak sana hayat. Bir ev kedisinin yaş mamaya karşı duyduğu heyecanı gördüğünde anlayacaksın ne demek istediğimi. Kedileri daha erken yaşlarda tanımanı ve ruhunun özgürlüğünü nasıl yaşayacağını onlardan öğrenmeni dilerim. Hırstan uzak olsun heyecanın, coşku sarsın benliğini.

Biraz sondan başa bir gidiş oldu sana yazdıklarım. Eminim şimdi merakla okuyorsundur mektubu. Gözlerini görüyorum kocaman kocaman bakan. Merak, en kıymetli duygulardan biri. Gerçi hepsinin değeri başka ya duyguların... Yine de merak önemli işte, merakını ehlileştirenlerden ol emi! Ömür boyu merak edişlerinden doğan seçimlerin olacak. Bu seçimlerdir seni sen yapan. Arzuların haz verenlerinin bazıları tuzaklıdır dikkat et.

Çaresizlik hissiyle tanışacaksın bir gün. Korkma, atlatacaksın. Her şey geçer, iyi de, kötü de. Tabii şimdi sana ne desem boş. Yaşarken çok acı veriyor tadını unutmuyorsun hiç. Ama, o acı tadın ardından öyle bir tatlı sunacak ki sana hayat, sen bile şaşıracaksın. Unundan şekerine, kremasından kakaosuna ve her aşamasına şahitlik ettiğin, şeklini kendin verdiğin pastanla, kendi kendine başardıklarınla gurur duyacaksın. Bu haklı gururunun en güzel meyvesini verecek bir gün. Toprağını suladığın minik filizin, serpilip büyüdüğünde doğanın güzelliğini taşıyacak hayatına, hayat dolacaksın yeniden kızınla. Küçük bir kıza, ileride kız çocuğu olacağını söylemek şu anda pek anlaşılır olmasa bile, hayatta yaptığın en güzel şeyin kızının dünyaya gelmesine vesile olman olduğunu öğreneceksin. Anne olunca anlarsın ;)

Başkaları için sıradan senin için büyük hayallerin var. Elinden geleni yapan olacaksın her zaman. O yüzden, daha iyisi olabilirdi ya da olsaydılarla boşuna üzme kendini. Yıllar sonra bir gün bu yaşlarda dilediğin bir dileğini hatırlayınca daha iyi anlarsın şu anda söyleyeceklerimi. Çünkü uzun yıllar boyu yaşadığın bir çok hayat olacak. Ve çok fazla insan tanıyacaksın. Tapınağın olan vücut sahnende, çok rol alacaksın. Hiçbiri sen değil, bir o kadar da senden olan... İçinin derinliklerindeki gölge yanların çıkacak bazen sahneye. Tanımazdan gelsen de, "Aytül!" diye çığlık atacaklar. Kabul edişinle içindeki senleri, gerçek senle tanışacaksın. Sen seçtin her şeyi deneyimleyen olmayı, hatırla! Rutin geçsin isteseydin günlerin, uzun yıllar boyu pişmanlık duyacağın o banka memuriyetini reddetmezdin. Şimdi bilmiyorsun tabii, lise son senede bir iş teklifini elinle itip, maaş garantisine arkasından el sallayacaksın. Zaten her gün para saymak senlik bir iş değil. Boşuna üzme kendini. Hem, bu senin değil annenin hayali; SSK'sı olsun işinin. Sen ruhunla seven, kalbiyle karar verensin. Bırak kalem tutsun ellerin, şiir söylesin ağzın. İlla ki vardır bir yolu ayakta kalmanın.

İnsanlaşabilmeye dair ne varsa öğrenmek, gelişebilmek ve bütün duyguları derinliğine yaşamaktan yanasın daha şimdiden. Daha da çoğalacak bilgiye olan açlığın. Okudukça çoğalacak, sen gibi olanlarla buluşacaksın yazmayı keşfettiğinde. Işığı toplayıp saçmanın yolunu bulacaksın. Gözlerin, ellerin ve kalbinle... Ruhun yüreğinden akacak bedenine. Hep yeniden doğmanın mutluluğunu bulacaksın sözcüklerin titreşiminde. Yaz, dans et, rol yap bazen. Ama katılaşma hiç, hareketsiz bekleme. Su akar yolunu bulur ya, okyanuslara olan tutkun gibi olsun yaşamın. Ak akabildiğin kadar özgürce.

Canım kendim, hayata güven ve teslim ol. Ne yaşarsan yaşa, bil ki kendine varabilmen için her şey. Anılarına yaptığın her yolculuk, zaman makinesiyle geçmişe gidebilme özgürlüğü verir sana. Sen yine de motive olmak dışında çok gezme geçmişte. Yarın için bugününe sahip çıkman yeterli. O yüzden sakın yarın endişesi de taşıma şimdine. Yaşa olabildiğine, hesapsızca. Sevgi anahtarı olsun yaşamının. Şimdi seninle vedalaşacağız ve sen uykunun derinliklerine dalacaksın. Henüz lucid rüyalardan, Jung'dan falan haberin yok neyse ki. Etkilendiğin bir rüya olsa da, neticede rüya deyip unutacaksın sözlerimi. Ama ben bir ömür seninle olacağım. Kocaman meraklı gözlerinden öperim çocuk. Ömür boyu hep bir yanım olarak kal, anne yanımın sana ihtiyacı var. Varlığın(m)a şükürler olsun.  🙏💖🙏




https://aynahikayesi.blogspot.com/2019/12/10-yasmdaki-bana-mektup-mim.htmlhttps://aynahikayesi.blogspot.com/2019/12/10-yasmdaki-bana-mektup-mim.html








Not:
Çok severek yazdığım bir mim oldu. Bu harika konu için Sevgili Umman'a çok teşekkür ediyorum tekrardan. Bu yazıyı şu anda okuyan sevgili okuyucu, henüz yazmadıysan lütfen  bir mektup da sen yaz 10 yaşına. Bak gör, nelerle karşılaşacağına inanamayacaksın o yıllara gidene kadar yolda. Öyleyse mimlendin, elim sende😊💜 



Son Not:
O dönem yaygın olmayan fotoğraf çekme işini, evde karanlık oda kuracak kadar ciddiye alan ve bana bir çok hatıra bırakan canım babama, ve canım anneme selam olsun. Özlemle ve sevgiyle...💖💖









Çocukluğuma Mektup / Mim Çocukluğuma Mektup / Mim Reviewed by Aytül Laçin - aynahikayesi.blogspot.com on Salı, Aralık 03, 2019 Rating: 5

18 yorum:

  1. Allah sağlıklı mutlu uzun ömür versin

    YanıtlaSil
  2. İnsanın kendisine mektup yazması ilginç bir deneyim.Bizler danışanlara mektup yazmayı öneriyoruz ama 10 yaşına değil.Ben yazdıktan sonra 10 yaşına mektup yazan takipçiler oldu.Bir de 80 yaşımıza mı yazsak diye düşündüm vallahi :)
    40'lı yaşlardan sonra insan kendini daha bir tanıyor değil mi?
    Bu güzel fotoğraflar ve yazı için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ediyorum canim. Bu mektubu yazarken çok farklı duygular yaşadım. Gerçekten 10 yaşımdaki kendimle bir buluşmaydı adeta. Hatta 20 ve 30 'lu yaşlarıma dahi uğradım. Terapi gibiydi :) Bence de 80 yaşımıza da yazmalıyız. Şimdi 10 yaşında yazdığın bir mektubu okuyor olduğunu düşünsene, harika olurdu :)

      Sil
  3. Deli kızın bohçası3 Aralık 2019 22:14

    Benim açımdan güzel ve farklı bir deneyim oldu bu mektubu yazmak. O zamanin masumiyeti kalmiyor tabii, insan hep gelişme ve değişim halinde oluyor. Akışa ayak uyduruyoruz 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de yazmaktan en keyif aldığım yazılarımdan oldu bu mektup. Hatta diğer yazan arkadaşları okumak da ayrı keyifti. Güzel değişimlere öyleyse :)

      Sil
  4. Ben de mi denesem acaba 😊 yuregine saglik supersin💜

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İsim görünmüyor ama Aylincim senin yorumun olduğunu tahmin ediyorum. Yaz lütfen bloğumda yayımlamaktan çok mutlu olurum ;)

      Sil
  5. Çok samimi ve sıcak ve duygulu bir mektup olmuş, elinize sağlık.
    Şu iki bölüm en çarpıcı bulduklarım:)

    "Bu haklı gururunun en güzel meyvesini verecek bir gün. Toprağını suladığın minik filizin, serpilip büyüdüğünde doğanın güzelliğini taşıyacak hayatına, hayat dolacaksın yeniden kızınla."

    "Bırak kalem tutsun ellerin,
    Şiir söylesin ağzın.
    İlla ki vardır bir yolu,
    Ayakta kalmanın."



    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Osman Bey :) Eğlenceli yazılar okumayı çok seviyorum fakat, klavyenin başına oturunca romantik cümleler çıkıveriyor ortaya :) Beğendiğiniz bölümler başka arkadaşlarımın da en sevdiği cümleler olmuş ;)

      Sil
  6. Bu mimi yapan arkadaşlarda o kadar orijinal yaklaşımlar oldu ki.Seninki de oldukça şiirsel olmuş.Çok beğendim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum ;) Ben de Umman'ın yazısının altındaki linkleri okudum. Herkes kendini yansıtmış gerçekten de.Hepsi ayrı güzeldi. Mim yazmanın ve okumanın değeri bu tür konularla çıkıyor ortaya, birbirimizi tanıyoruz.

      Sil
  7. O kadar mutlu etti ki beni mektubunuz. Güzel bir edebi parça okudum aslında. Şiirsel, duygulu ve samimi... Ben teşekkür ederim bu kadar güzel yazarak beni böyle bir mim başlatdığıma mutlu ettiğiniz için.😊 Bizden de size kucak dolusu sevgiler.❤❤❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kucak dolusu sevgiler ve teşekkürler Ummancım :) Nasıl güzel bir konu seçmişsin ki aynanın derinliklerindeki kendimizle buluşturdun hepimizi.

      Sil
  8. ne güzel olmuş öyle
    kalemine yüreğine sağlık aytülcümğüm

    YanıtlaSil
  9. O kadar şaşkınım ve duygusal bir duvara tosladım ki anlatamam. Gözlerim doldu adeta okurken. Fikir çok güzel,sizin samimi, içten, on yaşındaki Aytül'e yazdığınız mektup adeta o bildik amerikan filmlerinden olmuş.gülümseten ve gözlerinizin dolmasına sebep olan duygu yüklü canım filmler.
    Ne hoş mesajlar vermişsiniz,
    "Yaz, dans et, rol yap bazen. Ama katılaşma hiç, hareketsiz bekleme. Su akar yolunu bulur ya, okyanuslara olan tutkun gibi olsun yaşamın. Ak akabildiğin kadar özgürce."

    Koca bir hayatın uzunca özeti bir cümleye sığıvermiş. Minik Aytül için adeta geleceğe güvenle bakabilmesi için adeta yol haritası olmış.

    Memurıyet itirafı çok etkiledi beni.Hayat her vakit iyi seçimler yapmamıza müsade etmiyor ki!!

    Sevgi anahtarın olsun yaşamında, şayet küçük Aytül bu satırları okumuş olsa final cümlesi ile gözyaşlarına boğulacaktı kanımca.

    Sanırım çocukluğa yazılacak mektup hangisi olmalı diye sorsalar sizin mektubunuzu referans alırdım. Çok ciddiyim.

    Derin izler bıraktı bende. Haftasonu kızlarım ve eşim ile bu konuyu konuşup mektubunuzu okumayı düşünüyorum.

    Sevgiyle kalın..



    Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar Taner Bey;)
    Öncelikle sözcük sözcük, duygu duygu üzerinde durarak, ve sizin müthiş gözlem kabiliyetinizle okunmuş olduğu her halinden belli olan bu yorumunuza çok teşekkürler :) Bu mim konusu gerçekten çok güzeldi. İlk bakışta her ne kadar sıradan görünse de, yazmaya başladıkça kendi derinliklerinizle buluşturan bir bilinçaltı çalışması gibiydi adeta. Yazmadıysanız siz de yazın derim hatta ;) Hatta yazmakta olduğum fantastik hikayeye alt yapı oluşturdu şimdilik. Bakalım bir değişiklik olmazsa tabii ;)
    Çok teşekkürler bu güzel ve özel yorumunuz için tekrardan. Sevgiler...

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.