Dünya Emekçi Kadınlar Gününde Fuardayız / Afrikalı Biblolar ve Kağıt Heykel Sanatı

DUYURU 🔊🔊🔊

Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan etkinlikte buluşalım.🔔

Tarih: 7/8 Mart 2020
Yer:    İzmir Kültürpark (Fuar)  2 Nolu Hol ve 97 Numaralı Stand
Saat:   09.00 - 20.00

Kadınlar Günü, pahalı mücevherler hediye etme günü değil; ilmek ilmek, emek emek işleyerek, yaşamı birer sanat eserine çeviren, hayata katkı sunan emekçi kadınların haklarına sahip çıkma günüdür. Farklı dallarda kendini geliştirmiş bir çok kadın arkadaşımla, ürünlerimizi beğenilerinize sunacağız. El emeği-göz nuru bu ürünleri görmek, kendinize veya sevdiklerinize hediye etmek isterseniz; bizler, yani üreten kadınlar, 7 ve 8 Martta, Kültürkpark 2 Nolu Holde ürünlerimizle sizleri bekliyor olacağız.

Ben, gazeteden geri dönüşümle oluşturduğum Afrikalı biblolarım, kağıttan yaptığım masklarımla, Sevgili Cennet Onaran da, Hocamız Kağıt Heykel Sanatçısı Gülcelal Yılmaz'dan öğrenerek yapmış olduğu kağıttan heykelleriyle katılacak. Afrikalı biblo yapımıyla ve Kağıt Heykel Sanatıyla nasıl buluştuğumu merak edenler yazının devamında bana eşlik etsin lütfen. Yok, ben sadece duyuruyu merak etmiştim bir arkadaşa bakıp çıkacağım diyenlerdenseniz de Emekçi Kadınlar Gününde buluşmak ümidiyle diyelim😊 Günümüz şimdiden kutlu olsun💝🌼

Evlerinden üretime katılan katılan kadınlara böylesi bir imkan sunan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne, bu oluşumda yer almamıza yardımcı olan kadın muhtarımız Sevgili Hilal Karakuzu'ya teşekkürlerimle...

Gazeteden Afrikalı Biblo Yapımı ve Kağıt Heykel Sanatıyla Nasıl Tanıştım?

Uzun zamandır bloğumdan uzak kaldım. Aslında yayımlamasam da yazıyorum arada aynama yansıtmadan sessizce. Fakat zamanımın büyük bölümünü alan bir başka flörtüm var şimdilerde. Gökkuşağımın 7 renginden birini daha keşfetmiş gibiyim. Halbuki tüm renklerin her tonuna ayrı vurgunum. Ve sanırım aşk olmanın bir halini daha buldum. Yaradanın en güzel hediyesi olan yaratımın başka bir yolu, bir dönüştürme halinin aşk sarhoşuyum bu sıralar.

Bu kadar aşık olunan olmayı hangimiz istemez değil mi ;) Ama bu, bir şahsa duyulanından değil. Ben kağıda aşık oldum. Geçen kış sonu televizyonda bir programa denk geldi eşim ve; "bak, seversin sen" demesiyle ekrana bağlanmam bir oldu. Bebeklerin gerçekleri kadar, oyuncaklarını da seviyorum hala:) Programda gazete kağıtlarının, birer afrikalı bibloya dönüşümünü gösteriyordu hoş bir hanım. Hayran oldum ve ertesi gün internetten programın tekrarını izleyerek denemeye karar verdim. Ne de olsa, şu hayattaki nihai hedefim; aşkla çalışmaktı ve gazeteleri dönüştürmek inanılmaz heyecanlandırdı beni. İlk biblomda acemilik çeksem de çok zevkliydi kağıda dokunmak. Ayrıca zaten klavye çıkmadan çok önceye dayanıyordu kalem kağıtla olan aşkımız. Bu defa başka bir formda deneyimliyorduk birlikteliği ;)

Geçen yıl grafik tasarıma merak sarıp öğrenmemin sebebi de, renklerle dans edebilme özgürlüğü ve düşlerin sınırsızlığını vaad edişindendi. Fakat bir şekilde devam etmedim o yönde. Belki de hayatın, başka bir yola çıkmadan önceki cesaret provasıydı bu bana, kim bilir... Grafikle konumuzun ne alakası var derseniz de; renkler derim. Çünkü gazete kağıdının bibloya dönüşümüne vesile olmak müthiş olsa da diğer güzel yanı, bir çok mesleği de deneyimlemeyi sunuyor oluşu. Bibloyu boyarken bir ressam, saçını makyajını yaparken kuaför, elbisesini hazırlarken bir moda tasarımcısı oluyorsunuz. Bu tıpkı simya gibi. Kağıda, elleriniz ve hayallerinizle can veriyorsunuz adeta. O yüzden yaptığım çalışmalarımı paylaşacağım yeni bir instagram sayfası açtım kendime ve ismini de Ay Simyacısı olarak seçtim. Ay; hem ismimin en sevdiğim hecesi, hem güneşten aldğı ısı ve ışığı etrafına yansıtan oluşu dolayısıyla bu simyaya  çok yakışmamış mı sizce de😉🌙 (Hikayesi olan biblolarım ve diğer çalışmalarıma; @ay.simyacisi  hesabımdan ulaşabilirsiniz.)

Sevdiklerime hediye edebileceğim onların bendeki yansıması olan, gazeteden dönüşüm biblo tasarımları canlamaya başladı zihnimde. Bir kısmı dünyamıza doğmayı başardıysa da çoğu aklımda yaşamaya devam ediyor. Hep bir adım sonrasına olan merak duygum devreye girdi ve kağıtla daha fazla neler yapabilirim diye, başladım araştırmaya. Alakalı-alakasız bir sürü video izledikten, bir dolu yazı okuduktan sonra, kağıttan heykel yapmaya kadar taşıdım olayı. Vee işte o gün Kağıt Heykel Sanatı'yla tanışmış olduk. Ardından kursları taramaya başladım. Karşıma bir gazete haberi çıktı. Evini kağıt heykel müzesine çeviren bir sanatçıdan bahsediyordu. Ayrıca bu kişi bir Halk Eğitim Merkezinde bu sanatın dersini veriyordu. Aman Tanrım, hem de eşi benzeri olmayan bu kurs, benim şehrimde, hatta benim semtimdeydi. Ben mucizelere inananlardanım ve işte hayat bir mucize daha vermişti bana. Mucize denizlerin ikiye ayrılması değil ki sadece. Gönülden isteyip de oldurabildiğin her şeyde var. Görebilene...

Velhasıl, nihayet kısa bir süre önce, öğrenmeyi çok istediğim Kağıt Heykel Sanatıyla ve bu işin duayeni olan sanatçısıyla buluşabildim. Çiğli Halk Eğitim Merkezi'nde aşkla yaptığı sanatını öğretmekten de büyük keyif alan, Sevgili Hocam Gülcelal Yılmaz'la kesişti yollarımız. Kağıdı tutkalla harmanlarken gönlüyle mayalayan, ustalığının üstünü naifliyle cilalayan canım Hocam😊 Kendisini ve kağıt heykel sanatına nasıl gönül verdiğini bir başka yazımda tanıtacağım. Bu duyuru yazısı, konuya bir giriş olsun şimdilik. Çünkü 7-8 Martta biblo, heykel ve masklarımızla fuardaki buluşmaya hazırlanmalıyım. Zaman daraldı ve malum, el emeği-göz nuru bir çırpıda çıkmıyor ortaya ;)
Yazının başında belirttiğim gibi, ben ve kurs arkadaşım Cennet Hanım'la birlikte Dünya Emekçi Kadınlar Gününde ve bir gün öncesi de, ürünlerimizle fuarda olacağız. Gelsenize😉

Tarih: 7/8 Mart 2020
Yer:    İzmir Kültürpark (Fuar)  2 Nolu Hol ve 97 Numaralı Stand
Saat:   09.00 - 20.00


Örnek olması adına bir kaç biblo ve heykel çalışması😊💖