Oyun / Gölgeni Tanı, Kendini Yaşa

https://aynahikayesi.blogspot.com/2019/07/oyun-golgeni-tan-kendini-yasa.html
Fotoğraf https://www.gizushka.com'dan


Emoji olsan ne olurdun?


Bir oyun oynayalım haydi. Kendini ifade etmek için bir emoji seçmeni istesem, hangisini seçerdin? Mutlu, kızgın, üzgün, şapşik, neşeli, şaşkın... Gün içerisinde yaşadığın ruh hali en çok hangi duygu durumuna yakın? Tamam bekliyorum, acele yok. Ama yazıyı okumaya devam ederek seçemezsin ki emojini. İyisimi gözlerini kapatıp düşün biraz, ne dersin ;) Muhtemelen zihninde uçuşanlardan birisi diğerlerinden daha yakın gelmiş olmalı. O yüzden ikinci aşamaya geçebiliriz. Etrafındaki insanları gözden geçir şimdi. Şöyle bir çaktırmadan incele. Yazdıklarımı okurken yalnız olma ihtimalini düşünürsek, gün içinde yaşadıklarını da hatırlaman mümkün. Hele bir de, az önce sosyal medya turu atmış olduğunu var sayarsak işimiz iyice kolaylaştı demektir. Çevrendekilerden hangisi olduğu gibi görünüyor sence?.. Ya sen, hissettiğin gibi yaşıyor musun gerçekten?.. Peki, ben sana şu anda içinden geçirdiklerini bildiğimi söylesem...


Doğduğundan itibaren bedeninde hapsolmuş biri olarak, şu anda ben, içinde bir yerlerdeyim. Neler düşündüğünden, her şeyden haberim var. Bazen kendine bile itiraf etmekten çekindiğin düşüncelerin oluyor. Ama bir şeyi itiraf etmekten büyük keyif alıyorsun. Kendini bu düşünceden uzaklaştırmak istiyorsun. Ben de diyorum ki sana boşver. Bırak gitsin. Her gün oturup kalktığın insanların emojilerden bir farkı yok. Hepimiz biraz emojiye dönüştük; hissetmeden yaşıyoruz. Artık gerçek bir şeyler yapmanın zamanı geldi! (46 Yok Olan)


Dahil edildiğin oyunu sonlandırma vakti şimdi. Çünkü, hayatının baş rolünü oynayan sensin ve bu senin hikayen. Sen yazmalısın geri kalan senaryoyu. Ara sıra girip çıkanlar olacak elbet oyuna. Arka fondan geçip giden birileri... Belki de baş köşede ağırladıkların olacak. Gözlerinde gördüğünle, yüzlerine yansıyan bir değilse; bırak gitsin. Samimiyetine inanmadıklarını kabul etme sahnene. Bu sahne senin! Bu bir ayna hikayesi; senden sana uzanan. Biri gölgen, biri kendin olan... 


Her hikayenin bir simgesi vardır. Ama, hiç bir emoji bir hikaye simgesi olamaz tek başına. Olsa olsa maskeli baloda ardına gizlediğin yüzünü örten bir maskedir. O halde gölgenle tanışmaya var mısın?


https://aynahikayesi.blogspot.com/2019/07/oyun-golgeni-tan-kendini-yasa.html
Fotoğraf https://www.gizushka.com'dan
Gölge

Psikolojiyi gölge terimiyle tanıştıran Carl Gustav Jung bu terimi, yaşanmayan ve genellikle sevilmeyen potansiyellerimizin toplamını tanımlamak için kullanmıştır. Tüm öğretiler yolu 'iyileşme yolu' olarak tanımlar. Bütünlüğümüz için gölge yönlerimiz eksiktir, çünkü biz onları kendimize itiraf etmek istemeyiz ve onlar bizim kusurlarımız, zayıflıklarımız, bağımlılıklarımız ve tutsaklığımızın temeli olarak kalırlar. Bizde eksik olan şey sonunda bize sahip olur. Onu unutmamız için bizi tekrar tekrar aşağı çekmek yoluyla dikkatimizi çekmeye çalışır. Yine Jung'a göre gölge, ne mutlak iyi ne de mutlak kötüdür. Varlığımızın az gelişmiş ve gelişmemiş yönleri bu tanım kapsamındadır. Gölgeler yok olduğunda tecelli, yansıma, gölge tek varlıkla bütünleşmiş olur.


İnsanların hayatları içinde sorgulamadan, otomatiğe bağlayıp olması gerektiği davranan, maddesel hazlarla avunup manadan kopmuş, anlamsız kalmışlığının emojilerle tanımlandığı bir film karesinden yola çıkarak başladım bu yazıya. Daha doğrusu oyunculuğuna hayran olduğum Erdal Beşikçioğlu'nun, '46 Yok Olan' adlı dizi replikleri demek daha doğru olacak sanırım. Geçtiğimiz yıllarda soluksuz izlediğim bu dizinin bana göre kaydedilesi bir bölümü burası. Öyle de yaptım:) (İsteyenler şuradan diziye dair daha çok bilgi edinebilir.) Kısaca konusu, bir genetik profesörü olan bilim insanının bitkisel hayattaki kardeşi Ezo'yu hayata döndürmek için kendi hazırladığı ilacı, kendine zerk etmesiyle başlıyor. Ve yıllarca görmezden geldiği gölge yanıyla tanışıyor bu sayede.


Tıpkı bizlerin kimi zaman görmezden gelerek kurtulacağımızı sandığımız, ya da hissizleşmiş ve otomatikleşmiş hayatlarımız sayesinde kendisine biraz daha güç kattığımız gölgeler gibi. Süregelene son verip, yeni oyunu sen başlatmalısın. Gerçek bir sonlandırma olmaksızın, gerçek bir değişim olamaz. Ancak o zaman sağlanır denge.  Pythagoras: "Gerçeğin iki yüzü vardır; biri 'asıl gerçek', diğeri 'gölge gerçek'tir der. O emojilerin altında saklanan gölge taraflarımızla yüzleşme cesaretini göstermek zorundayız. O yönümüzü öldürmek değil, tanıyıp ehlileştirerek yön vermeliyiz. İnsanlık, olması gereken yere ancak kendini yeniden akort ettiğinde ulaşacaktır.


Bu oyunu Halil Cibran'ın sözleriyle bitirmek istiyorum: "Her şey, varlığınızın içinde yarı kucaklanmış olarak dolaşır durur; istenen ve korkulan, nefret edilen ve baş tacı olan, takip ettiğiniz ve kaçmak istediğiniz. Bunlar içinizde, ışıklar ve gölgeler gibi, birbirine yapışmış çiftler halinde hareket ederler. Ve gölge soluklaşıp kaybolduğunda, can çekişen ışık, bir başka ışığa gölge olur..."


Etraftaki ruhsuz emojili suratlardan da, kendin için her an seçip yüzüne geçirdiklerinden de sıyrılmanın vakti şimdi. Duygularını olduğu gibi yansıtabilmen, kendin olabilmen için, gölgeni tanı, kendini yaşa! Yeni oyuna hoş geldin. Bu, hikaye senin!


 Bunu biz de biliyoruz. Biz uyanacağız. Riyakarlıktan kurtulacağız. Zayıflıklara karşı kibirimizi toprağa gömeceğiz. Samimiyetsiz davranışların kemiğini kıracağız. Yobaz zihinleri aydınlıklara boğacağız. ikiyüz parçaya böleceğiz. Ezo uyanmadan, biz uyanacağız. (46 Yok Olan)




Yararlanılanlar:


Ezoterik Öğretilerde 'Gölge' Kavramı (Berk Yüksel)

46 Yok Olan Dizisinin bu yazıya kaynak yaratan, 'gölge yanıyla tanışma videosu'nu izlemenizi tavsiye ederim: "Akşam Kendimi Çekmişim"


NOT: Aylar önce Akhisar Postası için yazdığım yazımdı. Taslak yazılarıma göz atarken fark ettim. Daha fazla gölgede kalmasın ;)
(2 Temmuzda gerçekleşen güneş tutulmasının ardından tam zamanı bence ;)









Oyun / Gölgeni Tanı, Kendini Yaşa Oyun / Gölgeni Tanı, Kendini Yaşa Reviewed by Aytül Laçin - aynahikayesi.blogspot.com on Perşembe, Temmuz 04, 2019 Rating: 5

18 yorum:

  1. Sırayla başlarsak.
    1) 😔😓😱😂 😖 yazıyı okurken 😉 tabi şimdi 😭 gün böyle geçti .
    2) 46 yok olan nedir acaba dedim aşağıda cevabını buldum.:)
    3) jung a biraz hayranım çünkü ustası freud u eleştirecek duruma geliş . Çırak ustayı geçmese de ustası seviyesine hemen hemen gelmiş.
    4) bir maskede yazdığım ben merkezci düşünce maskesi.
    5) teşekkür ederim.
    Çok saçma bir yorum mu oldu acaba :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Numarasız son cümleden başlayayım :)) Çook eğlenceli ve olduğu gibi samimi bir yorum olmuş ;) Tam yazının ruhuna uygun, bol emojili, harikasın :)
      'Bir maske' senin bi yazın yanlış anlamadıysam. Eğer öyleyse okuycam :)
      Çok teşekkürler :)

      Sil
  2. Yazıyı okumadan seçiyorum sonra tekrar yorum yazmak üzere:)
    Kesin üzgün yüz seçerdim.
    Şimdi yazının devamını okumaya gidiyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendimizi iyi hissetmediğimiz zamanlarda, isteksizce bile olsa gülümsersek beynimizi kandırıp mutluluk hormonu salgılatabiliyormuşuz. Gülümse ;)

      Sil
  3. Aytülüm içimdeki seni gördüm:) bu kadar muntazam anlatabilmek herkesin harcı değil az önce bir film izledim kenarından köşesinden benziyor.''Mutlak Adalet'' tesadüfen açtım içindekilerle yüzleştiği kendi adaletini anlatıyor.
    Erdal Beşikçioğlunun hayranıyım 46 yı daha devam eder sanmıştım ama kısa tuttular. Yine kensinin Bal diye bir filmi vardı Altın ayı ödüllü izlemişsindir muhakkak.

    Bir ben var benden içeri ne güzeldir bunu kendine yakıştırmayacak kimse yoktur herhalde içi dışı bir güzellikleri yansıtanlardan oluruz inş.
    Yazmadan çıkmayayım görsele bayıldım. Öpüyorum canım kalemine yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eşime ve kızıma doğum günlerinde bir şeyler yazmak her seferinde çok zor oluyor benim için. Çünkü sevgimi hangi sözcüğe sığdırsam yetmeyecek gibi geliyor. Bir de sana cevap yazarken oluyor aynısı :) Namaste, ruhum ruhunu görüyor ve selamlıyor gibi bir anlama geliyormuş ya, sana her daim, Namaste. (İçimdeki öz, içindeki özle onurlanıyor)

      Mutlak Adalet'i izliycem ve Bal Filminden haberim yoktu. Erdal Beşikçioğlu'na 46'yla hayran oldum. Barda filmini sırf o var diye içim kalkarak izledim. İyi ki Bal'dan bahsettin, yarın hemen izlemeliyim :)

      Canimm yürekten selam ve sevgilerimle kocaman namaste :)

      Sil
  4. 46 Yok Olan dizisini izlemek isterim, Netflix'te mi? Çok ilginçti yazın merakla okudum, acaba kendimizi ne kadar tanıyoruz? Ben diyorum ki, belli bir yaşa gelmeden tanımıyoruz belki..ya da belli hatalar, pişmanlıklar yapıp, fırsatlar kaçırdıktan sonra, artık zamanı geri getiremeyeceğimiz ve her şeyin çok geç olduğu anda tanıyoruz (bana öyle geliyor)
    Eline sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat kendimizi tanıma, bulma süreci ve 40 yaşından sonra daha çok yaklaşıyoruz kendimize. Dediğin gibi belli bir yaştan sonra elde ettiğimiz deneyimler sayesinde.
      Diziyi internetten seyredebilirsin canim. TV'deki abidik gubidiklerin yanında muhteşemdi bence ;)
      Çok teşekkürler, sevgiler Müjdecim.

      Sil
  5. Herkes gider Mersin'e ben giderim tersine :) Kendimi bildim bileli duygu ve düşüncelerini çekinmeden, samimiyetle ortaya koyan biri oldum; ama son zamanlarda gözlemlediğim kadarıyla bunun bana yarardan çok zararı oluyor ve artık daha kontrollü davranmaya çalışıyorum. İnsanlar bu gibi şeyleri nedense samimiyet olarak değil de zamanı geldiğinde karşıdakine karşı kullanılacak bir silah olarak algılıyor ve itinayla saklıyor. Emoji konusuna gelirsek gün içinde hepsinden biraz biraz taşıyor, yaşıyorum sanırım :) Ve bildiğim tek şey var, o da gölgemin bu dünyada benden daha güvende olduğu:) Kaleminize, yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gölgenin daha güvende olması ilginç bir tanımlama olmuş ;) Siz olmadan gölgenizin de var olamayacağını düşününce, gölgenin gerçekliği güvende değilse, gölge de güvende olamaz gibi bir yere vardım :) Farklı bir bakış açısına yol açtı ne güzel. Aklımda deli düşünceler :))
      Duygu ve düşünceleri ortaya koyuşa gelince, ben sadece beni anlayabileceğini gördüğüm kişilerle bunu yapıyorum. Ne anlatırsan anlat karşındaki kendi algıları kadar anlıyor. Bu da çok yorucu ve sonucu baştan belli, boşa vakit harcanmış bir durum oluyor çünkü. Nacizane tavsiyem olsun :)
      Çok teşekkür ediyorum, sevgilerimle...

      Sil
  6. Mükemmel bir yazı...İfadelerde keşfe çıkaran,düşündüren,sorgulatan ve anlama kavuşturan kalp emojileri :) Harika bir insansın Aytülcüğüm,kalemine sağlık <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canim benimm, gölgesinden sevdiğim, ruhumun tanışı, Can Hatun, seviyorum seni :) Varlığına teşekkürler................

      Sil
  7. :) jumg iyi tabii :) ay hep neşeli tabisideee :) insanlardan uzak ve neşeli :)

    YanıtlaSil
  8. Ne kaaa az insan, o kaa neşe tabisi :)
    İlahi Deep :))

    YanıtlaSil
  9. PAYLAŞIM İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER. DEĞİŞİK BİR POST.

    YanıtlaSil
  10. Yazılarınız hepsi sizin birer kıymetli parçanız. Paylaştığınız ve aydınlattığınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.