Sosyal Medya Bir Çığır Başlangıcı Olabilir mi?

https://aynahikayesi.blogspot.com.tr/2017/11/sosyal-medya-bir-cgr-baslangc-olabilir.html

'Araç'la 'Amaç'ın Ayrımını Bilenlere;

Sosyal medyanın içerisinde yer almayanımız yok artık.Minnak yavrulardan, kocaman dedelere/ninelere kadar hepimizin buluşma noktamız oldu.Bazen birbirimizi eleştirirken, çoğu zaman da benzer davranışlarda buluyoruz kendimizi.Aynı suda yüzerken, senin yüzme pozisyonunu beğenmedim demek gibi olur diye, ağır eleştiride bulunmaktan kaçındım her zaman.Ne de olsa, herkesin yolu kendine.Bence, hayatın olmazsa olmaz sınırı; kendimi veya bir başkasını incitmemektir.Her durumda bunu kendine kural almak, en iyi çözüm yolu.Tabii ki, birileri üzülecek diye kendini de üzmeyecek insan.Geri kalan; öğretilmiş, geleneksel, ama içi boş kurallardan sıyrılmanın zamanı çoktan gelmedi mi zaten?

İnsanlık var olduğundan beri çeşitli furyalara maruz kalmıştır mutlaka.İlkel çağlarda ilk toka bulunduğunda, ilk kez kullanan kadın canlandı gözümde.Diğer kadınlar nasıl bakmıştır acaba.Özenerek keşke benim de olsa dediklerini duyar gibiyim.😊 (O çağlarda, hasetlik duygusu yine var mıydı ki ;) Neyse, yani moda bir şekilde yaşamın bir parçası.Birinin bulduğu, kullandığı herhangi bir şey hayatımızın bir parçası haline geliyor.Kimi zaman ihtiyacımızı giderip yaşamımızı kolaylaştırırken, kimi zaman renk katıyor.

Ben sosyal medyaya da bu şekilde bakıyorum.İçinde yaşadığımız çağın, hayatımızın en içine kadar girmiş modası.İletişim ihtiyacımızı karşılayan, zevklerimize hitap edip egomuzu okşayan sıcak bir el gibi.Uzun yıllar önce ev telefonları lüks sayılırdı mesela.Şimdi elinde telefon olmayan yok.Hatta olmazsa olmazımız haline geldi.'Modaya uyalım' / 'ihtiyaç giderelim' bu iki cümlenin karışımı olarak sosyal medya hücrelerimize sızmış durumda.


Sizlerin uykuya geçiş ve uyanışınız nasıl oluyor bilmiyorum ama, tahminim benden pek farklı olmadığı yönünde ;) Gece uyumadan önce de, sabah uyandığımda da ilk baktığım şey, telefonumun ekranı oluyor.Saat kaç olmuş, mesaj, arama, bildirim, mail ... var mı diye diye bakıyorum işte.Bir de bahanem var; "Uyanır uyanmaz açılamıyorum ben 👀" ;) Bu kadar içimize işlemiş bir şey için de, ağır eleştiri yapmak uygun düşmez diye düşünüyorum kendimce.Ama hiç şikayet etmediğimi de söyleyemem.

Hastanelerin acil bölümünden bile mecbur kalmadıkça kaçan biri olarak, kanlı, vahşete maruz kalmış insan veya hayvanların görüntüsüne dayanamıyorum mesela.Evet bunlar da hayatın gerçeği maalesef.Hayatta tabii acı da var.Ama bu tarz görüntüler onlara çare olmamızı sağlamıyor.Yazılı olarak da haberdar olunabilir.Ayrıca küçük yaştaki çocuklarda travmalara bile yol açabilir.

Televizyon ayrı bir mecra zaten.Oraya hiç girmeyeyim.Gün boyu insanların acılarından reyting sağlamanın dışında, gerçek program yapan kanal ve programcı sayısı çok az.Benim asıl anlamadığım sosyal medyanın tüm uygulamalarını takip edebilenler.İş, ev, çocuk... derken zaten yetişemediğimiz hayatın, ne arasında bu vakti buluyoruz.Bence sosyal medyanın asıl eleştiri noktası burada devreye giriyor.

Hepimiz, kendi ihtiyaçlarımız çerçevesinde yaşıyoruz hayatlarımızı.Zaman zaman, maruz kaldığımız zaman dilimleri hariç.Benim anladığım, birbirimize ne kadar çok ihtiyacımız olduğu.İnsan insana, paylaşıp çoğalmaya susamış meğer.Uzun süren susuzluk sonrası, sosyal medya denizlerinde savruluyoruz.Herkes bir yol tutturmuş kana kana içiyor suyu.Tuzu, çöpü umurunda değil.Ayıklamayı akıl edenlere ise, derya olmuş deniz.Tatlı su okyanuslarına geçişte onlar.


Cumartesi arkadaşımla buluştuk.Sohbet ederken, bir yandan telefonundan bir yerlere yetişme çabasındaydı sürekli.Bazen söylediklerimi duymadığını fark edip sustuğum oldu.Sıkıldım açıkçası.Ancak, evlere dönme zamanı geldiğinde konuşabildik.Çünkü bir şişe şarap kanımıza karışmaya başlamıştı.Sanki, ancak şarap içince dönebildik kendi gerçekliğimize.Bir dönme dolabın içinde gibiyiz.Ya da aynı şarkının, aynı nakaratı dinletiliyor sanki sürekli hepimize.Bir kısır döngüdür gidiyor.

Kendi adıma Facebook'ta dolaşmayı seviyorum açıkçası.Beğendiğim sayfaların "takip et" bölümünü, "haber kaynağında başta gör" olarak işaretlediğim için, oralarda yazılanlara ulaşmam kolay oluyor.Arada eşi dostu da görüyorum tabii ;) Bazen de bende eksiklik var zannına kapılıyorum.Herkes her yere yetişiyor.Bir ben dışarıda kalıyorum hissi çörekleniyor içime.Hem her şeyden haberdar olmak isterken, gereksiz şeylerle vakit harcamanın arasında sıkışıp kaldım.Ben mi yetişemiyorum zamana, yoksa zaman mı hızlandı bilemiyorum...Tek bildiğim, daha çok, yapmak istediklerime odaklanabilmek.

Ve evrenin doğal döngüsünün bir parçası olduğunu düşünüyorum sosyal medyanın.Çünkü, insanlık iletişim evresinin en üstünün bir alt sınırında şu an.İnsani algılarımız dahilinde tabii ki... Bir sonraki durak, telepati kurabilmemiz olacak sanırım.Bilgisayar ilk hayatımıza girdiğinden bugüne kadar, ne şekillerde kullandığımıza dair hafızamızda kısa bir yolculuk, eminim sizlere de, dönüşümümüzü hatırlatacaktır.

Ve her yeni çığır gibi sosyal medya da,           
Kimileri sanal döngüde kendini sıkıştırırken,
Bulmak isteyenlere, yol olacak 'araç'la 'amaç'ın ayrımını bilenlere...

NOT: "Bücürük Ve Ben" bloğunun sahibesi, sevgili Müjde, bu konu yorumlara sığmayacak deyip, "(A)Sosyal Medya" başlığıyla yayımladı kendi fikirlerini.Bence,  bir uğrayın derim ;)😉
Sosyal Medya Bir Çığır Başlangıcı Olabilir mi? Sosyal Medya Bir Çığır Başlangıcı Olabilir mi? Reviewed by Aytül Laçin - aynahikayesi.blogspot.com on Cumartesi, Kasım 25, 2017 Rating: 5

32 yorum:

  1. Herkes keşke gerçekten amacı doğrultusunda kullansa sosyal medyayı.

    Kimileri av peşinde. İnsan avı, para avı. Kimileri ise dedikodu. O bununla ne yapmış gibi. Ve kötü birinin silahındayken çok yaralayıcı olabiliyor.

    Ben sadece blog kullanıyorum. Eskiden facede kullanırdım ama sadece arkadaşlarımla irtibatta olabilmek için. ( Bir çogu uzakta hemsirelik yapıyor) Profesyonelce kullananlara şaşırmıyorum desem yalan olur. Nasıl her yere yetişiyorlar anlamıyorum ki. Ben sadece bloğa bile zor yetişiyorum. 😀

    Ellerine sağlık canım Aytülcüm. Çok güzel bir yazıydı. Öpüyorum yanaklarından 💕😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim canim☺ Sen de blogda aktifsin.Maşalllah sana da😉 Buradan da sosyal medyadan uzak kalmanın bloggerlara,bloglarda geçireceği vakit açısından zaman kazandıracağı sonucuna varabiliriz belki;)
      Ayrıca amaçla aracı karıştırmamak da önemli tabii.
      Ben de öpüyorum canim😍

      Sil
  2. Bazen dışarda gözlemliyorum etrafı, herkesin kafası önünde iki elinin arasındaki telefonda.Ohoo yanında yaşam akıyor oysa.Üzülüyorum bazen ya huu.Artık Televizyonlara laf etmemek gerek hiç olmazsa onun bir kapama düğmesi var ve her an yanında değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Televizyonu da yanımızda taşıyabildiğimizi hayal ettim de bir an😉
      Gündüz otobüste evlilik programı izleyen teyzelerin de ekrana gömüldükleri canlandı gözümde. Eyvah eyvah ;))
      Telefon bağımlısı olduk maaalesef.

      Sil
  3. Aytül'cüğüm öncelikle çok güzel, isabetli analiz etmişsin, yanındaki arkadaşının sen konuşurken, ona bir şeyler anlatırken telefonuyla meşgul olması en hafifiyle 'kabalık'. Hiç kusura bakmasın. Benim yeğenler de yapıyor ama onlar 'kuzularım' olduğundan batmıyor:))))

    Sosyal medyanın olumlu hatta gerekli /işe yarar tarafları mutlaka var, birine acil kan / tıbbi yardım gerektiğinde, sahiplenecek kedi,köpek yavruları vs. yani bir sosyal DAYANIŞMA yaratıyor ki çok iyi.

    Ancak sevmediğim ve kötü çok yanı da var. Mesela birisi UYDURUK bir haberi paylaşıyor, millet de gerçekmiş gibi döndürüp duruyor, bu yalan bir siyasi haber de oluyor, milleti gaza getirmek için, facebook'ta saftirikleri kandıran her hafta çıkan "Dikkat uyarı " saçmalıkları da olabilir. Hatta şu yazıyı paylaş google 2 lira verecek gibi yalanlara bile inanan sürüyle insan var. Halbuki facebook'un böyle ortaklıkları yok tamamen YALAN.

    Ben malum senaryolarımı sektöre tanıtmakta güçlük çektiğimden sosyal medyayı sadece o yönde senaryolarımı tanıtmak biraz da siyasi yazılar için kullanıyorum. Bunun dışında bu mecradaki dostluklara hiç inanmıyorum ve güvenmiyorum (söz meclisten dışarı sen üzerine alınma)10 yıla yakındır çok kötü şeyler yaşadım, mahkemelik bile oldum vaktinde, ama söz konusu kişi mahkemeye gelmedi yalanla ortadan yok oldu. (güya söz konusu IP adresine 80 yaşında bir kadın oturuyormuş dedi avukat):))neyse ki hiç masrafım olmadı ve tüm masrafı bana hakaret eden kişi üstlendi. Dava düştü. akp karşıtlığım yüzünden, dini yazılarım yüzünden yıllarca çok kavga ettim, çok saldıranlar oldu, tehdit edenler oldu çok alıştım ama çok da soğudum. Sosyal medyada şunu anladım ki, kimse kimsenin dostu değil, olamaz (istisnalar haricinde o da milyonda bir)herkes bir maske takıyor, birbirimize canım, cicim diyoruz ama yalandan, ufak bir şeyde maskeler hemen iniyor ve insanlar hemen dişlerini gösteriyorlar. Ama ben sosyal medyada daima doğru bildiğimi yazdım ve yazmaya devam edeceğim, çünkü kimsenin hoşuna gitmek için yazmıyorum, sevgi pıtırcığı rolü yapmıyorum yapmadım yapmam, herkese nazar boncuğu dağıtmam yani sevileyim diye.:)

    AY çok dertliyim bu sosyal medyadan başını ağrıttım canım kusura bakma.
    Sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında arkadaşım benden birkaç yaş küçük.Ama ruhen de çocuksu olduğu için, sosyal medya düşkünlüğü fazlaca.Sanki mecburmuş gibi yetişme telaşında laf yetiştirmeye watsapp gruplarına.

      Yalan yanlış paylaşımlar konusunda da bir sorgulama sitesi varmış.Ama ben de bilmiyorum.

      Güzel senaryolarının tanıtımında sosyal medyanın faydası olur umuyorum.Yine de sanırım reklam vermeden, ancak kendi arkadaş çevremizle sınırlı kalıyoruz.

      Senin cesur yazılarını, cesaretini takdir ediyorum her zaman.İçi boş,cılkı çıkmış dostluklara inanmamana katılıyorum ben de.

      Sen yaz biz okuyalım Müjdecim.Harika senaryolarını ve cesur yazılarını hep yaz sen☺ Ulaşmak istediklerimize ulaşsın sesimiz❤

      Sil
  4. Bu konuda dedim ya çok dertliyim, başını ağrıttım. En iyisi ben kendi sayfamda uzun uzun yazayım, ta 2007'lerden beri ne örnekler var güleceksin, kızacaksın, şaşacaksın. Mesela o mahkeme hikayesi 2007'lerden, hele çok yeni bir twitter tartışmam var ki, taraflardan biri BERNA LAÇİN:), diğeri benim, öteki de türbanlı profilli bir kız.:)))kız olmayabilir de tabii...gerçek foto değildi grafik fotoydu.:) Bunlar buralara sığmıyor senden ilham aldığımı söyleyip, yazının linkini de vererek, sosyal medya konusunda içimi bir dökeyim.:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canim benim yaa☺
      Twitterla pek aram olmadığından bilmiyordum bu durumu.Merak ettim bekliyorum yazını ☺

      Sil
    2. Yazımı yayınladım, bir hafta oluyor sen gelmeyince, ben gelip haber vermek istedim:))))Berna Laçin'i de ilgilendiren twitter tartışması yazımın en başında.:)
      Merak ettim bekliyorum yazını dediğin için yazdım, yanlış anlamasın normalde kimseye gel şu yazımı oku demem:)))
      Sevgilerimle...:)

      https://bucurukveben.blogspot.com.tr/2017/11/sosyal-medya-iyi-mi-bas-belasi-m.html#comments

      Sil
    3. Müjdecim, yanlış anlar mıyım hiç, bilmez miyim seni.Aksine, çok memnun oldum haber vermene.Bu hafta hiç ziyarete çıkamadım blog arkadaşlarımı.Çok teşekkür ederim.Akşama sendeyim ;)) Sevgiler benden de canim...

      Sil
  5. çok guzel ve gunumuzu anlatan şahane yazılardan olmuş..

    YanıtlaSil
  6. Bilgi teknolojisi içinde dengeyi kurabilmek önemli.Sosyal medyanın çok olumlu yönleri de var.Mesela sizleri tanımak çok güzel.Eğer doğru kullanırsak teknolojiyi teknoloji bize hizmet eder,eğer doğru kullanmazsak teknolojinin kölesi oluruz.Bu güzel yazı için çok teşekkür ederin Aytülcüğüm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün bir yazı okudum 1000 yıl sonra teknolojinin bizi nasıl ele geçireceğini yazıyordu,ürperdim.Tekrar bulursam paylaşayım hatta.Ben teşekkür ederim canim☺

      Sil
  7. Güzel bir konuya parmak basmışsınız. Bu sabah benzer şeyler düşündüm:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizinle, bir çok konuda aynı düşüncelere sahibiz. Fikirlerine değer verdiğim kişilerdensiniz ☺

      Sil
  8. Çok güzel bir yazıydı aytül abla 🤗 ne tesadüftür ki benzer konulardan aynı zamanlarda bahsetmişiz senin dediğin gibi 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler ablacım.Artık telepati kullanabiliyoruzdur belki kimbilir 😉❤

      Sil
  9. Ben de vahset görüntülerini sevmiyorum. Bir de insanlar hastalarini anlik resimlerini ekliyor insan o an bunu nasil düsünür garip geliyor. Hani mutlu bir anda hadi bir de resim çekelim dersin de hasta yataginda aklina gelmez insanin. Dengede tutmak en iyisi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Al benden de o kadar Deryacım ;)
      Hastaneden fotoğraf veya konum paylaşmak en büyük saçmalıklardan.(Aslında bu yazı başlığı altında söylenecek çok şey var.Ayrıntıya girmedim sadece.) Bakıyorsun hastanede fotoğraf merak edip üzülüyorsun, soruyorsun.Neymiş başı ağrımış hastaneye gitmiş önemli bir şey yokmuş.Tam da amaçla aracı karıştırma hikayesi.Halbuki hastane gibi bir bildirim, ciddi durumlarda yakınları toplu olarak bilgilendirmek için olmalı.OOf of ;)

      Sil
  10. Canımcım canımcım Çalıştay sorunlarını gördüm. ama bir önceki posta yorum atılamıyormuş. Bizim arkadaşlara biraz ağır mailler atılmış . zannedersem oradan sonra iyice işin içinden çıkılmaz boyutlara gelmiş durum. Üzücü olmuş. İleride daha profesyonel, geniş kitleleri kapsayacak şekilde çalışmalar yapar inşallah arkadaşlar. Metodoloji hatası var anladığım. Bunu da yazayım dedim köyün ihtiyar heyeti olaraktan :) öptüm kocaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar hep gezegenlerin işi ;)) İleri geri gidip iletişim problemi yaratıp duruyorlar;)
      Şaka bir yana canim, yazılıp çiziliyor bir sürü şey.Ama insanların ahlaki kuralları aşmış birbirlerini suçlayıcı, saldırgan tavırlarını üzülerek izliyorum.Koca koca, meslek ünvan sahibi kimselerin mahalle ağzına varan üsluplarını hiç yakıştırmıyorum ve kesinlikle bu durumun içinde yer almak istemiyorum.O yüzden yorumları kapattım.Okumak isteyen okur yazımı zaten.

      Köyün ihtiyar heyeti ha ;)) Olsa olsa köyün güzellik heyetinde olursun sen canim ancak ;) Bu arada zehra'yı merak edip aradım ben de.Çok sıkıntılı sağlık sorunları ve taşınma olayı yaşamışlar.Ama iyiyim demişti 2 ay kadar oldu konuştuğum.Döner artık inşallah.Buralarda onun gibi temiz kalmayı başarabilmiş insanlara çok ihtiyaç var.Ben de öpüyorum kocaman canim ;)

      Sil
  11. Hasetlik her çağda var Aytülüm. Sosyal Medyada bu rahat rahat gözümüze sokuluyor:)
    Sınır bilmek lazım galiba , o zaman sosyal medya çok faydalı oluyor.
    ben buluşmalarımda internet kullanmıyorum duyurulur :) bir gün kızlarağasında dibek içeriz sohbet ederiz. Bizim zehraya noldu ya, kaç defa yazdım dönmedi inşallah iyidir.
    Şöyle bir izmirli bloggerlar toplansak ne iyi olurdu di mi. organize edebilir miyiz ki bir gün inşallah yaa .hem belki bir süürü etkinlik yaparız .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deryacım yaz geçti buluşmamızı gerçekleştiremedik ama olsun amaan günler çuvala mı girdi canıım ;)) İzmir'de sen, Zehra, Hatice var tanıyıp da tanışamadığım.Çok istiyorum bunu gerçekten.

      İzmir blogger buluşması harika olur tabii ama illa biri/birilerinin başı çekmesi gerekiyor organize olabilmemiz için.Biz bir buluşalım gerisi gelir ;)

      Sil
  12. Sosyal medyadan daha iyi yararlanabilmek için seçiciliği de devreye koymak gerek bence; adeta karpuz seçer gibi seçmek gerek; arada bir kelek çıksa da idare eder.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle haklısınız.Biz de kelekleri kenarıya koyar, öyle devam ederiz ;)

      Sil
  13. Duygu ve dşüncelerimiz bu konuda da hemen hemen aynı..
    Emeğine sağlık çok güzel analiz etmiş değerlendirmişsin.
    Altına imzamı çaktım...
    Ve öpüp kaçtım.
    Sevgili💙💙💙

    YanıtlaSil
  14. Duyguda aynı olanların, zordur düşüncelerinde ayrı düştüğü Sevgili ...
    Kalp;) öpücük ;) kalp ;) öpücük ;)

    YanıtlaSil
  15. Sosyal Medya ;bazılarını asosyal haline getirirken ,bazılarını hayatının deşifresini yapacağı alana çevirmesi (bu ülkemiz de en doruk noktasında:))) Bilgilenme sınırlarını bir avuca doldurup evimize getirmesi, güzellikleri kadar maalesef kötü kelimesi altına gruplanacak pek çok şeyi de gözler önüne sermesi gibi durumların çerçevesi oldu.
    Kendi adıma konuşacak olursam bana çok şey kattı ve sağladı ,doğru bir kullanıcı olduğumu söyleyebilirim .Facebook uygulamasın da fotoğraf ve haberleri googledan araştırıp baktığım da o kadar çok yalan saçma üstün de oynanmış bilgi gördüm ki buna kan aranıyor ve kaçırılma haberleri dahil.Hatta hastalanan tanınmış şahısların ölmüş olduğu haberini yapanlar var nasıl bir toplum olduk anlamıyorum anlamaya çalışmak da istemiyorum ucu tutuşmuş fişeğe döndü herkes sonumuz hayır olsun:))
    yorumlar da gördüm de aklıma geldi bir ricam var:)))))))
    Şu hastahanede yer bildirimi yapanlara sesleniyorum ya niye gittiğinizi yazın ya da hiç bir şekilde anmayın evden çıkmadan birine not bırakın kafi:))
    Sevgiler canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oyunun sonu hep aynı Haticem.Ama 'eğitim şart' klasiğinden bahsetmiyorum bu defa.Çünkü gözlemlerim o ki, eğitimli olmak ahlaklı davranmak için yetmiyor.Ancak bilinç yükselirse sosyal medya da dahil bir çok konuda olması gereken seviyeye varabileceğiz.
      İnsani değerlerle yaşayabileceğimiz bir dünya yaratmak için belki de bu olumsuzlukları yaşamamız gerekiyor olabilir.Fakat en kötü yanı, zaten bilmeden direk inanmayı seçen bir toplum olarak, yanlış bilgiyle kuşatılmak daha zarar verici.
      Hastane bildirimi yapanlara seslenişine aynen katılıyorum canim ;) Sevgiler benden de...

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.