Jaya
Şimdi hatırlamadığın, ama hala içinde bir yerleri 'yer'i eylemiş, ve şimdiki 'sen'i oluşturan ne çok an var bir düşünsene.Yoo hayır! Hatırladığın anılarından bahsetmiyorum.Bahsettiğim, sadece zamanı geldiğinde hatırladıkların.Bir olay, kişi, yer... ya da, bir kokuyla hatırladıkların.
"Dejavu" diye adlandırdığın, -ama aslında tekrar yaşadığına inanmadıkların-, gerçek anıların olabilir mi? Daha önce öğrendiğini tekrar bulman için hep oradaydılar belki.Sadece, zamanını bekliyorlar.O an görünüp, kayboluveriyor.Gizemi farkedersen, kendini erken bulur, ve şu an olduğun yerde duramazsın.Dışına çıkarsan, kozadan zamanından önce çıkan bir kelebeğin hezimetine uğrarsın.
İyi niyetli bir çaba bile, evrenin işleyişine büyük zarar verir böyle zamanlarda. "Sır"ra erişmene yardım için gizlenmiş küçücük sırlar onlar.
"Kozanın kısıtlayıcılığını aşmak isteyen kelebek, daracık bir delikten çıkmak için gösterdiği çabayla, bedenindeki sıvıyı kanatlarına gönderiyordu.Kelebek bu sayede, bir taraftan kozayı açarken, diğer taraftan da, kozayı açmaya çalıştığı sırada, kanatlarına gelen sıvıyla uçabilecek noktaya geliyordu... Kozayı açarken harcadığı çaba, aynı zamanda uçmasını da sağlayacaktı."
Jaya sahnedeydi.Sen de öyle.Oyunun ismi; "Kelebeğin, Kozasından Çıkışı". Sahne ışıkları henüz yandı.Artık sen ve Jaya dışında herkes, birer gölge.Sahi, senin kozan ne renk olsun isterdin?Kozadan bir an önce çıkmak isteyenin başına gelebilecekleri biliyorsun.O halde ne içeride, ne dışarıda olabilirsin.İstesen de, istemesen de sahnedesin.Yapabileceğinin en iyisini yap öyleyse.İlahi kurguya bırak kendini.Ve kurguyu yapanın, uçmanı sağlamak için verdiği kanatlarının, gerçek birer kanada dönüşmesini bekle... Acele etme.İstenen tek karşılıksa, harcayacağın çaba.
Ben seni göremem.Sadece orada olduğunu bilirim.Kendi zamanını sen bilebilirsin ancak.Güçlenen kanatlarınla ne zaman uçacağını da... Ama ikimiz de Jaya'yı görebiliriz. Jaya, sahnedeyken, düşlerinin sınırsızlığı kadar ütopik... Gözlerini kapatıp açtığında, kanatlarıyla yüzen bir Tanrıça... Sahne, denizler altındaki kara parçası.Sadece, onunla olmak isteyenlerin görebildiği... Bir farkla, sen kendi krallığındasın aslında.Oysa, dansın Tanrıçası sahnede.Sahneden indiği anda, dokunabileceğin kadar sen gibi... Sırrını yalnızca kendinin çözebileceği sırlarının peşinde devam ettiği yolunda, kendi masalını, kendine ait sözcüklerle, kendisi inşa eden biri.
Mor, sarı, turuncu, yeşil, mavi... Öyle ahenkli bir renk cümbüşü ki, her yanına ustalıklı geçişlerle yerleştirilmiş her renk.Hiç bir karmaşaya mahal vermeksizin özenle.O dans ettikçe, dansıyla anlattığı her neyse, o renge bürünüyor sanki.Diğerleri de flulaşmış olsalar da üzerindeler.Bazen kırmızı oluyor kıyafeti acıyı anlatırken.Aşkı anlatırken de kırmızı ama, bambaşka bir kırmızı bu defa.Bir tek gözleri simsiyah hep.Gecenin gözleri.Renklerin tüm tonları dans ediyor sanki sahnede.Bembeyaz bir sahne bu.En güzel dekor, bedeninin ve ruhunun tüm kıvrımlarıyla eşlik ediyor müziğe.Anka kuşu küllerinden doğabiliyorsa, bir tırtılın kendi ördüğü kozasından bir kelebek olarak dirilişinin imkansızlığını da kim söyledi? Kaf Dağı da ulaşılmaz değil belki.
Anıların sadece 'an'ı yaşaman için varlar.Alman gerekeni al.Ve, acele etmeden, dirilişine uyan şimdi.
Kelebeğin Dirilişi / Koza
Reviewed by Aytül Laçin - aynahikayesi.blogspot.com
on
Perşembe, Kasım 10, 2016
Rating:
Vay sonunda böyle bir irkildim.Çok etkileyiciydi Aytül kalemine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkürler Deryacım, bu etkiyi bırakmasına çok sevindim ;)
SilÇook güzel bir yazı ve çoook güzel resimler....
YanıtlaSilÇok sağol Dağınıkcımmm ;)
SilKainatta her şeyin bir sebebi var. Kelebeğin kozayı delme konusundaki mücadelesi olmasa kanatları güçlenemezdi. Yazdıklarınız felsefi boyuta geçmiş. Düşündürüyor. Jaya'ya devam:)
YanıtlaSilFarkındayım ;) abi etkileri sürüyor olsa gerek;) İçim dışıma vurdu herhalde.Çok teşekkürler değerli yorumunuz için.
SilHayattan almamız gereken öyle dersler var ki...Bu dersleri fark etmek dileğiyle...
YanıtlaSilUmarım öyle olur ve çetin yollarımız kolaylaşır.Teşekkürler...
SilKozayı delme kısmına bittim. Mücadele yaşam hepsi bizlerin içinden çıkan durumlar Paylaşımın için teşekkür ederim :)))
YanıtlaSilBen teşekkür ederim canim.Bir şeylerden uzak kalmak adına kendimize ördüğümüz kozalarımızdan çıkmanın zamanı gelmiştir umarım.
SilDüşündürücü, etkileyici, çok güzel kaleme alınmış.
YanıtlaSilAn'ı yaşamak için anıları biriktirmek... Çok kolay olmasa da...
Sevgiler.
Çok teşekkürler sevgili Makbule.Umarım kolay olur hepimiz için.Sevgiler benden de ;)
SilÇok güzel bir dille anlatıyorsun Jaya'nın hikayesini... Hem farklı bir dil hem de anlamlı... Sevgiler...
YanıtlaSilÇok sevindim böyle düşünmene, çok teşekkürler, sevgiler...
SilMerhaba Aytül, yazıdan çok büyük edebi haz aldım. Dejavu edebi bir dille bundan iyi anlatılamaz galiba... Sırların "sırrı"na ermek kolay değil. Dejavu'dan kozaya hızlıca atladığın için 3 defa okudum yazıyı. :)
YanıtlaSilMerhaba Mustafa.Çok mutlu oldum böyle düşünmene.Asıl mesele kozaydı dejavu geçişti.Hızlı geçmişim galiba ;)
SilÇok güzel bir yazı olmuş yüreğinize emeğinize sağlık sevgiler ...Mayıs yağmuru arkadaşım da gördüm sizi geldim :)
YanıtlaSilÇok sevindim, hoş geldiniz ;) Mayıs sağ olsun öyle güzel bir sürpriz yaptı ki, çok mutlu oldum.Sayesinde sizinle de tanışmış olduk.Teşekkürler, sevgiler...
Silsana bişiler oldu bi sıçrama oldu soyut yazmaya başladın oleeeeeey :) çok güzel bu :)
YanıtlaSilYavaştan içim dışıma çıkıyor galiba;)
SilAslında ilk yazılarım da bu tarzda Deep.Biraz çekincem vardı açıkçası.Senden böyle bir yorum almak cesaretimi çoğalttı teşekkür ederim ;)
Merhaba,
YanıtlaSilBlog keşif etkinliğinden geliyorum, takibe aldım sizi bende beklerim :)
pelorina.blogspot.com
Merhabalar, hoşgeldiniz ;)
SilÇocukların elinden tutarken,ailelere hep bu örneği verirdim.
YanıtlaSilTutun ama nerede ? Ve ne zamana kadar ?
Yakınında olun ama,yapabileceklerini unutmadan !
Yoksa yetişkin olsalar bile,bir kelebek ömrü kadar özğür-özgün yaşamayacaklarsa hayatın onlar için ne anlamı var ? Sorgulayamayacaksa hayatını ;yaşamın ne önemi var.
Anlayan velilerim,on kişide belki iki,belki bir di,olsun bu da benim verdiğim emeğe değerdi.
Seçilen resimler-görseller bir harika,özellikle,1.Resim çok beğendim.
Ellerinize sağlık.
Yüreğinize sağlık.
Sevgili Merih iyi ki senin gibi öğretmenlerimiz var.Bir çocuğun hayatındaki en önemli 3 dönüm noktası var bence.Aile, öğretmen ve arkadaş.Hayatını nasıl yaşayacağına ve nasıl bir karaktere sahip olacağına dair en belirleyici faktörler bunlar.
YanıtlaSilAyrıca bu yazıyı yazarken senin Anka kuşu'na dair olan yayının da etkisi oldu bende.Sondan bir önceki cümle mesela ;)
Çok teşekkürler, senin de yüreğine sağlık.Var ol...
Doğadan ilham almalı insan. Direnmeyi, umut etmeyi ve yeniden var olmayı doğadan öğrenmeli. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilTam da dediğiniz gibi, doğadan kopmadığımız sürece kendimizdeyiz.Çok teşekkürler kıymetli yorumunuz için.
SilKoza, mücadele demek çok sevdiğim bir söz var "tırtılın yolun sonu dediğine Allah kelebek dermiş" ve benim kozam mavi olsun 🐛💙💙
YanıtlaSilBu sözü ilk kez duydum Zehracım.Ne güzelmiş.
SilPeki, senin kozan mavi olsun ;)
Jaya senin eserin. Ama gerçeklerin sırlarla örtülü hali. Bir kozanın doğma sancıları, alınacak ne dersler var tabiattan ve her doğum ve bitimden. Çok nefisti yine. Hayal dünyana, düşünüp aktaran kalemine sağlık. Büyülenmiş gibi gidiyorum.
YanıtlaSilJaya'yı yazarken o büyü bana da bulaşıyor sanki Ece ablacım ;) Jaya'nın dünyası hem renkli, hem de fantastik yönleriyle buluştu bizimle şu ana kadar.Ve O'nun gözleriyle görebilen yüreğine, gözlerine sağlık canım Ece ablacım.Kocaman sevgilerimle...
Sil