Seneler önceydi.Yer, Akhisar.Salon tıklım tıklım.Sahnede büyük Usta, Şeyh Bedrettin Destanı'nı oynuyor.Soluğumu tutarak izledim ve oyunun sonunda herkes ayakta alkışlarken, Tuncel Kurtiz'in boynuna sarılmış bir şekilde sahnede buldum kendimi.Nerede olduğumuzu bile unutmuşum.Duyduğum belki de en yüksek alkış sesleriyle kendime geldim neyseki de, boğulmaktan kurtuldu Usta.Mahcupça salındı kollarım yanlara.Yanaklarımın kızarıklığı belli olmasın diye koşarak indim sahneden.Ellerim patlarcasına eşlik ettim alkışlayanlara.İçimden hala "Yağmur çiseliyor" diye tekrar ederek bekledim kulis kapısında.Allahtan, "Bu kız yine sarılarak boğacak beni" diye korkmadan içeriye çağırdı beni.Gözümün tiyatrodan başka hiçbir şey görmediği yıllardı.Bulmuşum büyük Usta'yı soru yağmuruna tutmam mı?Ah keşke o yaşların enerjisiyle heyecanlansak hep.Oyuncu olmaktan başka bir şey istemiyordum.Zaten sahne tozuna da aşinaydım.Dinledikten sonra dedi ki; "Kızım genceciksin daha, güzelsin.Tiyatro zordur.Çoğunu süründürür.Git zengin koca bul evlen birçoğu gibi." Anlamıştım tabii anlamasına da, beklediğim cevap bu değildi.Olsun.O her ne kadar gerçekleri göstermeye çalışsa da, bu işi geceleri tiyatroda uyumaya razı olacak kadar sevdiğimi nereden bilecekti.Hala içimden aynı dizeler geçiyordu o sırada ...
Yağmur çiseliyor.
Serez çarşısı dilsiz,
Serez çarşısı kör.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.
Yağmur çiseliyor.
Ve ben nereden bilecektim Ramiz Dayı karakteriyle küçük büyük herkesin tanıdığı biri olacağını.O yıllarda yalnızca sinema ve tiyatrodan takip edenler bilirdi onu. "Biz zengin olma tehlikesini atlattık.Şimdi daha huzurlu yaşayabilirim" diyeceğini de bilmediğim gibi. "Yolda yürürken bana 'dayı' diye bağıranlar var.Ama dönüp bakmıyorum.Benim adım Tuncel Kurtiz.Ne dayısı?Sinirleniyorum böyle şeylere." demiş bir defasında da.Kafa tutmak, karşı olmak onun işiydi.Tıpkı; "Hangi takımı tutuyorsun diyorlar.Muhalifim dedim.Çarşı'dan çıkmam dedim, kartal gibi kimseye minnet etmem dedim." sözleriyle belirttiği gibi.
Ve yine nereden bilecektim kendisinin tiyatro tutkusu yüzünden hukuk fakültesi, filoloji, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerini bıraktığını.
Can dostu Yılmaz Güney'in yurt dışı çıkış yasağı oldu yıllardı.Cannes Film Festivali'nde onu temsil etmeye Tuncel Kurtiz gitti.Geri dönemedi.Tüm arkadaşları tutuklanmaya başlamıştı.Ya kendi ülkesinde tutuklu kalacaktı, ya başka ülkelerde sürgün olacaktı.Sürgün olmayı seçti.İsveç Kraliyet ve Devlet Tiyatrosu, Göteborg Şehir Tiyatrosu oyunculuğunu, Tunç Okan'la Otobüs'ün, Berlin Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandıran Kuzu'nun Gülümseyişi'ni ve Yılmaz Güney'le çektiği Sürü'yü bu sürgünlük yıllarına sığdırdı.Dönmeyecekti kararlıydı.Ta ki, can dostundan haber alana kadar... "Duvar'da ya Kurtiz oynayacak ya da Kurtiz oynayacaktır." diyordu.Kurtiz haberi duyar duymaz ülkesine geri döndü.Duvar'dan bir yıl sonra en iyi arkadaşını, gençliğini, hikayelerinin kahramanını kaybetti.Güney sık sık Kurtiz'in rüyalarına girdi.Bu tarifsiz acıyı Kurtiz bir belgeselde şöyle anlatacaktı: "Rüyama girdi, öldün dedim.Ölmedim dedi.Hakikaten de ölmedi.Rüyalarımda hep arkadaşlığımız devam etti."
Onat Kutlar Kurtiz için: "Türkiye farkına varamadı Tuncel Kurtiz'in.Kırıldı tabii.Umarım ölmeden önce değerini anlarız." demişti.2000'lerde anlaşıldı değeri.Umut'ta Hamal Hasan, Duvar'da iyi gardiyan Ali emmi, Sürü'de Vesikanlar'ın lideri Hamo ağa olan Kurtiz, artık Ezel'in Ramiz dayısıydı.
Büyük ustanın aramızdan ayrılışının 3. yıl dönümüydü bugün. Kendisinin de; "Aileden biri ayrıldığında, yüzünü unutsan da, sesi kalır seninle.Yine de devam eder seninle konuşmaya." dediği gibi, sesi kulaklarımda hala ...
Yağmur çiseliyor
Beyaz ve çıplak mürted ayaklarının
Islak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.
Yağmur çiseliyor ...
Tuncel Kurtiz Ve Yağmur Çiseliyor
Reviewed by Aytül Laçin - aynahikayesi.blogspot.com
on
Salı, Eylül 27, 2016
Rating:
Çok güzel yazmışsın :( İçim burkuldu...
YanıtlaSilTeşekkürler Mayıs Yağmur'u.
SilDuygulu kızım benim. Ülkemizde sanatçının kıymetini ancak seyredip o derin manaları hissedenler bilir. Öncü ruhu olanlar vardır. Kurtiz usta gibi. Mekanı cennet olsun. Onunla tanışmış olman büyük şans. Çok güzel bir anıya sahipsin. Sevgiler Aytül'üm.
YanıtlaSilHaklısın Ece ablacım kesinlikle onunla tanışmış olmak büyük şans benim için.Ve çok değerli bir anı tabii.Sevgiler benden Ece ablam.
SilUsta güzel, anlatım harika... Daha söylenecek bir şey kalmıyor geriye. Tebrikler, süper :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler Osman Bey.Işıklar içinde uyusun Usta...
SilÇok naifsin.Tabi ki böyle değerler unutulmamalı.Ruhu şad olsun...
YanıtlaSilÇok teşekkürler Yurdagül.Sevgiler...
SilTüylerim diken diken okudum yazını, emeğine, yüreğine, ellerine sağlık. Tuncel Kurtiz böylesine yalın ama bu kadar derin bir anlatımda daha zihnimizde tazelendi sayende. SEvgiler,
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.Böylesi güzel insanlar zihin ve kalbimizin birleşmesini sağlıyor.Bize de söze dökmek kalıyor.Sevgilerimle...
Silsen sonra hep tiyatro yaptın mı şimdi yapıyon muuu :)
YanıtlaSilMaalesef Deep :( Onu da bir yayınımda anlatacağım.
SilGüzel dileklerle doğum günümü kutlayan kişiyi, meğer takip ediyormuşum :) İsim olarak çıkaramadım sadece. Altından böyle duygu dolu bir yürek çıkacağını tahmin etmiştim.
YanıtlaSilTuncer Kurtiz'i çok severim ben de. Bu anınızı okurken duygulandım. Yüreğinize sağlık :)
Hoşgeldik ve hoşbulduk birbirimize İlknurcum.Çok teşekkürler çok sevindim tanıştığımıza.
SilBen de çok memnun oldum. Teşekkür ederim :)
YanıtlaSilAytulcum Tuncel Usta niye oyle dedi acaba. Belki yolun cok acik olurdu senin. Muthis bir anı bu. Degerli bir sanatciydi. Senin hikayeni merak ettim ama 💕
YanıtlaSilÖncelikle hoşgeldin Deryacım.Özletmiştin kendini.Şu anda fonda MFÖ "gözüm yollarda kaldı" çalıyor olması da pek bir manidar oldu benim için ;))
SilTuncel Kurtiz'in öyle demesinin sebebi; tiyatrocu olarak yaşamını sürdürmenin çok zorlu bir süreç olduğu, gençlik heyecanlarının yetemeyeceği bir adanmışlık gerektirdiğini anlatmak içindi.Ama benim vazgeçmem için sebep olmadı aksine onun içten yaklaşımı daha da bağladı.
Çok teşekkürler yorumun için ;)
Merhaba,
YanıtlaSilDuygu yüklü bir yazıydı. Kaleminize, yüreğinize sağlık, efendim :)
Çok teşekkürler.Vee hoşgeldiniz ;)
SilŞeyh Bedrettin Destanı bizim ilçeye gelmişti. İzleme şansı bulmuştum. Satırlarınızı okuyunca o yıllara gittim. Müthiş bir performans sergilemişti. Tuncel Kurtiz'i sahnede izleyip etkilenmemek elde değil, şu an bile etkileyici performansı gözümün önüne geliyor... O dönüşler... Serez Çarşısı... Tv dizisinde izlemedim onu. Ama Otobüs filmi izleyip etkilendiğim yapımlar arasında oldu. Beni o günlere götürdünüz, yüreğinize, kaleminize sağlık. Usta gibisi bir daha gelmez bu dünyaya, nurlar içinde yatsın...
YanıtlaSilÇok sevindim aynı heyecanı yaşamış olduğumuza.Çok teşekkürler Zülal.Sevgilerimle...
SilTuncel Kurtiz güzel adamdı. Blogunuzu mimledim yazmak isterseniz beklerim. http://turgayaksoy.blogspot.com.tr/2016/10/satirarasi-mim-1.html
YanıtlaSilÇok teşekkürler, çok sevindim.Mim soruları da güzel ;) En yakın zamanda yapıyorum.
SilAytül ne güzel anlatıyorsun okumalara doyamıyorum. Bir usta ancak bu kadar güzel anlatılabilir di. Tuncer Kurtizle tanışmış olman ne büyük şans. Türkiye onun kıymetini pek bilemedi bence tıpkı onun gibi büyük olup yaşarken kıymetini bilmediğimiz diğer usta büyük oyuncular gibi. Sen söylenebilecek herşeyi öyle güzel dile getirmişsin ki büyük bir duygu yoğunluğuyla okuduğum bu güzel yazın için söyleyecek bir şey bulamıyorum. Sadece büyük Ustanın sesi kulaklarım da sayen de
YanıtlaSilYağmur çiseliyor.
Serez çarşısı dilsiz,
Serez çarşısı kör.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.
Yağmur çiseliyor.
Bu dizeleri dönüp dönüp okuyorum. Huzurla, sevgiyle kal
Çok teşekkürler Zehracım.Ve çok mutlu oldum o sesi duyurabildiğime.Amacına ulaşmış neyse ki ;)
SilSevgilerimle...