🌙AY GÜNCEM / Şarkı Olsan Ne Olurdun?

Hayli kalabalıktı o gün içi. Tek tek dinlemeye karar verdi sesleri. İspanyol bir şarkıcının; isyanıydı, duasıydı şarkısı. Kaslı kollarındaki damarlar öyle görünür olmuştu ki, sanki tüm yaşam enerjisi orada toplanmıştı. Karanlıktan beslenen oksijen emicilerin, nefesleri kesilsin ve göğüs kafesinde büyüttükleri son nefesleri ışığa dönüşüp varoluşa hizalansın istedi. Çığlıklar vardı adeta, puslu, kadife sesinde. 

Ağıt yaktı başka bir kadın. Erilin alaşağı ettiği aşkaydı ağıdı... Onun suretinde bulduğu Tanrısal dişiliğini yitirmenin acısıydı yaşadığı. Kimseler yetişemez sandığı, ormanın en yüksek ağacına yaptığı yuvasından düşmüştü çünkü bir az önce. O ise, sadece bakmıştı bir süre arkasından. Sonra içinde Tanrıyı gördüğü o yüz, çevrilmişti birden. Yalnızdı, çok yalnızdı... Ağıdına döktü, düşerken kanatan çalı çırpının sürtük acısını.

Bir papağınınkine benzeyen ıslık sesiyle döndü gerçekliğe, açtı gözlerini yeniden. Bir kozadan daha çıkmıştı küçük tırtıl. Rengarenk gülümsedi hayata. Kendi içinden açıldığı okyanusunu öylece bırakıp, güneşi seyretti gözü alabildiğince. Aşkın kokusunu duydu, soluduğu nefeste. Kendi şarkısını duydu omuzlarını öpüp okşayan rüzgarda. Sözleri yoktu şarkının, notaların sözcükleri vardı yalnızca. Harf harf sindirdi müziği tüm hücrelerine. İçindeki Tanrıdan aldı nefesini, ve sesledi şarkısını aşk oldu sessizce...

Öteki hüznün notalarına gömdü şarkısını, çünkü gözleri kapalıydı içindeki müziğe. Beriki hazdan ibaret bildi hayatı, tek bir duyguya hapsetti hediyesini. Ne aradığını bilemeden, hakiki hazzı alamadan yürüdü bozuk ezgilerle. Kimi şunu, kimi bunu çıkardı heybesindeki notalarla. Peki sen; kendin bestelediğin bir şarkı olsan... Şarkını söylesen yeryüzüne... Bilinmeyen dile gelse, aksa dudaklarından... Hatırlasan seni, ve içindeki seni... Sahi, senin kendi şarkın ne olurdu? Ya da, şarkı olsan ne olurdun?..

Açıl kendi derinliklerine, duy o şarkıyı. Orada durmuş, duymanı bekliyor sadece...

NOT: Uzun süre spikerlik yapmamdan dolayı radyoculuğa duyduğum aşk içimde duruyor hala. Bir de buna tiyatro sevdam eklenince podcastlere yakınlık hissetmem kaçınılmazdı :) Ben de bir deneme yapıp yazımı seslendirmek istedim. Son derece amatörce bir kayıt. Zaten amaç adı üstünde; deneme ;) Linke tıklayıp yazımı benim sesimden dinleyebilirsiniz😊

https://soundcloud.com/aytuel-oercuen-lacin/recording-23