Başlangıçta Kuşkuyla Yaklaştığım Aile Dizimi Nedir?
Geceleri kendiyle baş başa kalmaya bayılan bir gece insanıyım. Akşam 10'dan gece 2'ye kadar karanlıkta uyunan sürenin, çocuklarda büyüme hormonlarını devreye sokan, yetişkinlerde ise sezgileri güçlendiren ve bedeni yenileyen en önemli saatler olduğunu öğreneli beri, hala bu durumu değiştirebilme çabam devam ediyor.(Uzun zamandır yani :)) O yüzden, o gece de yatmadan önce tek isteğim sabah erken kalkabilmek ve orada bulunacağıma dair sözümü zamanında yerine getirebilmekti. Kalktım ve 15 dakikalık bir gecikmeyle de olsa, herkesin anca toplandığı zamana yetişmiş oldum. Meraklandığım, ama sıradan bir gündü. Başlangıçta tabii ki...Şu ana kadar okuduklarım içinde en sevdiğim kitap olan Aeden sayesinde tesadüfen(?) tanıştığım, tanıdıkça ruhumun özdeşi dediğim arkadaşlarımdan olan canım Ferah aramıştı bir süre önce. "Bir Aile Dizimi var, katılmak ister misin?" diye sorarken bir yandan, Aile Dizimi hakkında bilgilendirdi heyecanla. Duymuştum fakat, pek itibar ettiğim bir konu değildi açıkçası. Aksine ben yaz başından beri Theta Healing'e taktım. Son yıllarda öğrenmeyi çok istediğim bir sürü şey var aslında. Astroloji, reiki, yoga ve yoga felsefesi en merak ettiğim konular. Kendimce araştırmalarım ve yine kendi çapımda deneyimlerim de var. Bana kalsa ömür boyu öğrenci olurdum hatta. Fakat, yaşam şartları hepsine imkan tanımıyor bir anda. Aile Dizimi ise pek ilgimi çekmemişti. Arada Ferah'ın oluşu ve bizim karşılaşma hikayemizin farklılığı dolayısıyla yine de deneyimlemek istedim.
Etrafta o kadar çok bir şeylerin koçu veya eğitmeni var ki, 'Dizimi yapacak olan kim?' endişem, arkadaşımın anlattıklarıyla kırılsa da bir acaba vardı içimde. Alsancak'ta, hoş bir yerdi buluşma alanımız. Aralarda yenip içilmek üzere hazır edilmiş ikramlar vardı girişte. Kahvaltı etmeden çıktığımdan sanırım, ilk bu manzarayla karşılaştığıma pek sevindim :)) Sonrası asıl alanımıza geçip daire şeklinde sıralanmış sandalyelerimize oturduk. Bu noktada bilmeyenlere kısaca Aile Dizimi'nin ne olduğundan bahsetmek istiyorum: "Aile Dizimi Terapisi, ailenin kuşaklar boyu, birbirine görünmez bir bağla bağlı olduğu anlayışına dayanıyor. Bu yönteme göre, bireysel olarak yaşanan pek çok zorlanma ve problemin kökenleri aile sistemindeki düzensizlikten kaynaklanıyor. Aileyi birleştiren derin bağ, ruhsal düzeyde etki etmekte olduğundan hatırlanabilecek, bilinebilecek bilinç seviyesinin derininde iş görmektedir. Kolektif bilinçaltında bulunan pek çok enerji düzeyindeki tecrübeler Aile Dizimi tekniğiyle ortaya çıkartılabilmektedir. Bu sayede başka zamanda, mekanda ve insanların başına gelmiş olan ve etkileri kişilerin üzerinde devam eden olaylar gün yüzüne çıkmakta ve ruhsal düzeyde kişileri yöneten, yönlendiren vicdani taleplerle eğilimler çözümlenebilmektedir. Kolektif vicdani sebeplerden seçeneksizce üstlenilen rollerden ve yönelimlerden özgürleşmek de mümkün olmaktadır." (Daha fazla bilgi zaten internette mevcut. Ben sadece ön bilgi olsun istedim.)
Oturduğum yerde neler olacağını merakla beklerken, ben katılımcı olarak izleyen pozisyonundaydım. Kültürel birikimini ve mesleki tecrübesini, aldığı eğitimlerle desteklediği her cümlesinde daha bir ortaya çıkan Sevgili Terapistimiz Tülay Bulman'la bu deneyimi yaşadığımı belirtmeliyim. Ayrıca terapi esnasında üzülen veya ağlayan olduğunda, herhangi birinin teselli etmemesi gerektiği halde, ben hıçkırıklarımı tutmaya çalışırken, gözlerindeki ve yaklaşımındaki şefkat bin teselliye değerdi. Dolayısla kafamda soru işaretleriyle geldiğim bu yer, gittikçe beni içine çekiyordu.
Hayretle İzledim, Yaşadıklarıma İnanamadım
Başlangıçta terapistimizin yanında bir danışan oturdu, çözmek istediği konuya dair kısa bir bilgi verdi. Kendisi, anne, babasını ve kendisini canlandıracak kişiyi seçti. Bu kişiler ayağa kalkıp sadece durup birbirlerine bakacaktı. Hissettiklerine göre birbirlerine doğru yürüyebilir, elini tutabilir, arkasını dönüp yürüyebilir fakat terapist sormadan hisleri hakkında konuşmayacaktı. Açıkça söylemek gerekirse, psikolojinin de ilgi alanlarımdan olması dolayısıyla, Aile Dizimi hakkında duyduklarından etkilenerek bazı ruh hallerini yaşıyor olabileceklerini düşündüm. Çok uzun bir yazı olmasın diye çok detaya girmek istemiyorum. Malum, uzun yazılar okumayan, hızlı yaşayan bir nesile dönüştük :) O yüzden, kendi deneyimime geçeceğim.Danışanlardan bir başkası durumunu anlattıktan sonra, annesini canlandırmam rica edildi. Sahnede olmayı her zaman sevmiş olan ben, elimi kolumu nereye koyacağımı bilemedim önce. Neyse ki bu bir sahne değildi ve duruma odaklandım. Öylece karşımdaki şahıslara bakıp, ne hissettiğimi tahlil etmeye çalışıyordum ki; danışan kişi, annesinin zamanında yaptırmış olduğu kürtajlardan bahsetti. Bunun üzerine terapist, kürtaj sayısı kadar kişiden yere uzanmalarını rica etti. Aman Tanrım! Ben annesi rolündeydim ama, benim de yıllar öncesinde yaşadığım, o dönem her ne kadar sarsılsam da, uzun zamandır tamamen unuttuğum kürtaj deneyimim vardı. Buraya kadar şaşılacak bir şey yok tabii. Sonuçta bir çok kadın bunu yaşamak durumunda kalmış olabilir. Asıl zor kısmı yerde yatan aldırdığım bebek rolünde yatanların gözlerine bakıp vedalaşmam istendiğinde gerçekleşti. İlk bebeğin gözlerine bakıp kaldım. Tülay Hanım sözlerini tekrar etmemi istemişti. Oysa ben, boyutlar arası yolculuğun arafında kitlenip kalmış, konuşamıyordum. Konuşmaya çalışmamla fiziksel boyuta geri döndüm adeta ve göz yaşlarım, içimde sımsıkı tuttuğum o yerden yağmur olup akmaya başladı dünyaya. Kendimi zorlayarak söylenenleri tekrarladım. Onu ailemin bir bireyi olarak kabul etmek, yok saymaktan öyle iyi geldi ki anlatamam. Sadece zamanı değildi...
Muhteşem Bir Deneyimdi
Başlangıçta şüpheyle baktığım Aile Dizimi, hayatımın belki de en ilginç deneyimlerinden birine dönüştü. Şimdi bu yazıyı okuyanlar da muhtemelen benim gibi düşüneceklerdir. Tek tavsiyem, iyi bir terapistle bir Aile Dizimine katılmanız olacaktır bu durumda. Terapistle de iş bitmeyebilir tabii ki. Benim deneyimimdeki insanların enerji frekansı öyle bir noktada buluştu ki, inanılmaz bir mutluluk yaşadım o gün ve gece boyu. Dizim bitip sokağa çıktığımda Kıbrıs Şehitleri caddesinde oluk oluk yürüyen insan kalabalığı vardı. Duygularını bir süreliğine içlerine hapsetmiş, sadece yürümeye programlanmış robotik bir kalabalık gibi geldiler o anda bana. Ne de olsa şu yaşam şartları dediğimiz şey, samimi duyguları en fazla anlık yaşamaya mahkum kılmıştı bizleri. Bense duygu sarhoşuydum. Etraftakiler ne düşünürü umursamadan, yapmak zorunda olduklarım olmadan, derinliklerde başka ruhlarla buluşmuş gibiydim. Hem de en doğalından, en samimisinden sadece yaşadığım duyguydum ben; sevgiydim.Son olarak, dünya gezegeni var olduğundan beri tanışıyormuşcasına sarıldık birbirimize. Çıktığımda hala yaşadığım duygu tesiriyle, girdiğim kitapçıdaki kasiyer kıza bile sarılasım geldi :) Eve gidip heyecanla kızıma anlattığımda beni öyle mutlu görünce o da çok sevindi. İnanılmaz, unutulmaz bir gün olarak geçti kendi tarihime. Dizimin sonunda yaptığımız küçük çalışmadan da bahsetmeden bitirmek istemiyorum. İkişer kişilik minik gruplar kurduk yanımızdakiyle. Birimiz hayat olduk, diğeri kendisi kaldı. Kimisi hayatın gözlerine bakarak dans ediyordu, kimisi hayatın gözlerinde aynalanmış acılarını seyrediyordu. Her birimizin yaşadıkları başka başka olsa bile, bizleri ruhen buluşturan duyguları her zamankinden farklı yaşadım o gün. Günlük hayatın çok ötesinde bir keşifti. Orada bulunanların fiziksel görünümleri, davranış biçimleri, meslekleri, cinsiyetleri yoktu sanki. Birbirimizi tanımlamada kullandığımız tüm sıfatlar erimişken, tek kalan ruhlarımızdı. Birbirimize, birlikte şifa olduk. Bu muhteşem deneyim sayesinde tanıştığım tüm özel insanlara, Sevgili Tülay Hanım'a, tabii ki canım Ferah'ıma, ve bu yazıyı okuyan sevgili okuyucu size, kocaman teşekkürlerim ve sevgilerimle...😊💖
Varoluşa Aşkla...
NOT:
Yazıya yorum bırakmayı düşünen sevgili blogger arkadaşım,
Yorum yazmak bloglar arası ilişki biçimimiz olduğu için her yorum çok özel ve çok da mutlu edici. Fakat, iadeyi ziyaretlere bir süre daha zaman ayıramayacağım gibi görünüyor. O yüzden karşılıklı trafik amaçlı değil de, gerçekten fikir ve duygu paylaşımı yapmak istiyorsanız yorumda bulunmanızı rica ediyorum. Sevgilerimle...
Aile Dizimine Katılıp Duygu Sarhoşu Olmak
Reviewed by Aytül Laçin - aynahikayesi.blogspot.com
on
Cuma, Ekim 04, 2019
Rating:
İlk defa duydum ve çok etkilendim. Çok güzel bir deneyim yaşamışsınız... Bu konu üzerine araştırma yapacağım mutlaka🙏🏻
YanıtlaSilBir çok insan haberdar değil aslında. Haberi olanlar da benim başlangıçta yaptığım gibi kuşkuyla yaklaşıyor. Umarım sizin de en kısa zamanda deneyimleme fırsatınız olur ;)
SilBu yaz benzer bir psikodramaya katıldım. Ben değil ama gruptaki bazı bireyler sizin yaşadığınız durumun benzerini yaşadılar. Sevgiler.
SilPsikodrama da benzer ama farklı bir çalışma, güzel deneyimler ;)
SilTeşekkürler, sevgiler...
NASIL DA MERAK ETTİM
YanıtlaSilHARİKA BİR DENEYİM YAŞAMIŞSIN
BÖYLE BİR seansa katılmak isterdim
harikasın
"ben sevgiydim"
ne güzel demişsin
harika bir gönlün var
hep mutlu ol sen
Herkesin yaşadığım duygu yoğunluğunu hiç değilse bir kez yaşamasını gerçekten çok isterim. Umarım yakın zamanda denk gelirsin sen de Fatmacım. Çok teşekkürler canım hep birlikte, hep, mutlu olalım 😊🙏❤
SilDaha önce ben de duymamıştım. Bana hipnozu çağrıştırdı biraz.
YanıtlaSilIçinde yaşadığımız, sıkıntıları kadar olanakları da genişleyen dönemin, şifa yöntemlerinden biri. Farklı bir deneyim.
SilYazınızı ilgiyle okudum, Aile dizimi konusu benimde çok merak ettiğim bir konu. Ktılmış olmanız ne güzel.
YanıtlaSilBu duyguları tadabildiğim için şanslı görüyorum ben de kendimi. Umarım siz de kendi deneyiminizi yaşarsınız.
SilYorumundan sonra geldim, okudum. Aslında genelde okuyorum yazılarını ama bunu atlamışım demek ki. Bana aile diziminde enteresan gelen alana çıkan insanların duygu değişimleriydi. Bir anda rollerine bürünmeleri mantıklı olarak açıklanamaz geldi bana. İlginç bir deneyimdi.
YanıtlaSilGerçekten ilginçti benim için de. Yazıda da anlattığım gibi her şey bir rol üstleninceye kadardı. O duygu durumunu yaşamak açıklanamaz düzeyde müthişti.
Sil