Ben Bu Gemiden Mutlu İneceğim / 8 Mart





Her çocuğun, gelecekteki işine dair, dönem dönem hayalleri olur.Genellikle değişen hayallerdir bunlar.Yaşa göre, büyüdüğü ortama göre gibi, birçok sebeple değişkenlik gösterir.Ama onca kafamda canlandırdığım 'gelecekteki Ben' lerin, hiçbirinde ev hanımı olma hayalim yoktu.Çalışıp kendine yeten ve kimseye bağımlı olmayan, üreten biri olmakla mutlu olurdum ancak..Belki de bu yüzden yıllarca gönüllü köle oldum.Hem de özgürlüğümü kaptırmamak uğruna...

İlla kendi ayaklarım üstünde durmalıydım.Beni yaşama bağlayan sebeplerden biri de, işim olmalıydı.Vakit öldürmemeli, vakit geçirmeliydim.Kendime çocukça mutluluk kriterleri koymuştum işte ;) Yaşlı ve zengin biriyle yapılan evlilikler bana göre olmadı hiç.Tercihi bu yönde olanları yermek ya da kendimi üstün görmek gibi bir amacım da yok bunu söylerken.Olasılıklar varsa, seçme hakkı da var elbet.Ve beni mutlu edecek bir olasılık değildi bu.Paylaşımdı çünkü en mühimi.Paylaşıp çoğalamadığın bir hayat, sıradan olduğu kadar monotondu.Şimdiki zamanı yaşamak, gelecek garantisinden daha önemlidir.İstersem herşeyi başarabileceğime olan inancımın ayyuka çıktığı, 'dünyayı sarsabilirim' den emin olduğum masum günlerdi.Hayatın, türlü oyunlarla kandırarak oynatacağı senaryoda, bilmediğim bir sahnede sıkışıp kalacağımı tahmin edememiştim.Hayatının farklı dönemlerinde, faklı biçimlerde kendini tanıştırıcak olan o duyguyla karşılaştım ben de.Çaresizlik duygusu, şaşkınlık... Çalışmadığım yerden çıkmıştı soru.Ayakları, yapışkan sinek yakalama kağıdına yapışmış bir kanatlı karıncanın, yaşam ve ölüm arası gelgitindeki kanat çırpışlarıydı.Oysa dersimiz; Hayat, konumuz; Hayata Sahip Çıkabilmek'ti.En çok da, çaresiz hissettiğinde, 'an'da yaşıyor sanki insan.Sonrasızlığın umutsuzluğu, o zaman çöküyor sanki omuzlarına.Ölmeyi istemektir umutsuzluk.Ölme hakkını bile bulmazsın oysa kendinde.Sorumluluğun, umutsuzluğuna galip gelir.

Peki ölümün simülasyonunu yaşamış ve rest çekmiş birini hangi olasılık yıkabilir?.. Ay, güneşe rest çekmese geceler olur mu? Ayın gözlerinden, yeniden doğar güneş.Kendi ekseninde dönmeden Aydınlanma Çemberi bulunur mu hiç...

Bu defa panikle elimde ne var değerlendirebileceğim diye düşünmeye başladım.Bir şeyler yapmalı ve bir şekilde çıkmalıydım bu durumdan.Çalışmam lazımdı öyleyse ama, çocuk için ödeyeceğim bakım ücretini çıktığında kalanla kira, faturalar, beslenme gibi temel gereksinimleri sağlayacak para kalmıyordu.Bir süredir kaybettiğim, "bir yolu vardır mutlaka" inancım geri geldi.Bir yolu hep vardı, ve buldum.İyi insanlarla karşılaşacak kadar şanslı, iyi şeyleri hakedecek kadar insandım.Herşeye yetişebilmek için, ayaklarım yorgunluktan bitap düşünceye kadar çalıştım.Severek çalıştığın işinde kariyer yapmak yaşama sevinci verebilir.Ama, mecbur hissederek, fazladan çaba harcayarak olduğunda, endişe ve yetememe duygusunu da beraberinde getiriyor.Mutlu olduğum işler peşinde koşarken, para getirenlerle ilgilenmemiştim hiç.Şimdiyse, kendi ayaklarının üstünde, kimseye muhtaç ya da bağımlı olmadan, yaşamak ve yaşatmak için, özgürlüğü kaptırmamak uğruna çalışmalıydım.Belki zoru ve daha fazla yorulmayı seçmiştim.Ama hayat, her zaman cömert davranmıyor insana.

Türkiye'de kadın olmak zor.Hatta dünyada kadın olmak zor.Hoş, herkese yetecek zenginliğe sahip olan dünyamızı paylaşamıyoruz bir türlü... Seçtiklerimizin menfaat düşkünlükleri, ve dünyanın yönetiminde başrol oynayanların açgözlülükleri yüzünden.Doğal kaynaklar doğru kullanılsa, tüm canlıların yaşamasına olanak sağlanırdı oysa.Ama yaşamayı zorlaştırmış birileri çoktan.Hayatta kalmak için, yapabileceğinin en iyisini yapmalısın yine de.Öyle yaptım ben de.

Hayat erkekler için de zor mutlaka.Ama, memelerin ve bir vajinan varsa; bedenin için baş tacı edilmen de, ikinci sınıf insan yaftası yemen de kaçınılmaz olur.Kimi kadın, kendini sakınarak arka planda sürdürür rolünü.Kimisi umuda tutunup katlanırken, çıkarları uğruna kullanır dişiliğini bir başkası, ruha ihanet eder beden.Bir diğeriyse blöf yapar, kaybetmek pahasına kazanmayı dener.Kimi öylee, kimi böyle işte... Yeterli donanım ve koşullara sahip değilsen hele, illaki daha bir zordur kadın olmak.Yine de sıkıntılı günleri aşmayı başarmış olmanın mutluluğuna paha biçilemez.

Bu yıl 4 Martta tam bir yıl oldu zorlu çalışma hayatından dinlenmeye geçeli.Kendine kavuşma, -meli -malı gereklilik kiplerinden arınma, biraz rehavete bıraktı yerini son zamanlarda.Olsun, herkes hak ediyor mutlu olacağı yaşamı.Ben de... Şanslı doğmadıysan eğer, ulaşmak bazen tırnaklarınla kazıyarak oluyor.Ülkemizde birçok insan yetenekleri doğrultusunda eğitim alma ve gelecek kaygısı olmadan sevdiği işi seçme özgürlüğüne sahip değil maalesef.Birçok kadın benden çok daha zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor.Bu anlattıklarım, kendi aynamda gördüklerim yalnızca.Geç kalmadan tek bir hayatımız olduğunu bilip sahip çıkarız umarım.

40 lı yaşlar farkındalık yaşları.Toplumsal rollerin dışında kendi geçeğini de yaşamalı insan.Ben de Nadide Hayat'ta çok sevdiğim şu sözleri ilke edindim kendime;
"Bu hayat benim.yarısını başkaları için yaşadım.Geriye ne kadar ömrüm kaldı bilmiyorum.Belki kırk yıl, belki bir gün.Geriye kalan hayat benim ve ben nasıl istiyorsam öyle geçecek.BEN BU GEMİDEN MUTLU İNECEĞİM."

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde, uzun yıllar sonra ilk kez bu yıl çalışmıyor olacağım.Tüm baskılara ve zorluklara rağmen, hayatta kalma ve hayata sahip çıkabilme dersinde farklı biçimlerde olsa da başarıyı yakalamış olan tüm kadınların bu anlamlı gününü kutlarım.Her koşulda başa çıkmak için bir yol mutlaka var, unutmayın! Elinizden gelenin en iyisini yapın sadece.Bizler farklılıklarımızla birlikte çok güzeliz, gücümüze inanalım.Güzel yüreklerinize selam olsun 💕💕💕






Ben Bu Gemiden Mutlu İneceğim / 8 Mart Ben Bu Gemiden Mutlu İneceğim / 8 Mart Reviewed by Aytül Laçin - aynahikayesi.blogspot.com on Çarşamba, Mart 08, 2017 Rating: 5

30 yorum:

  1. Çok anlamlı kadınlar günü yazısı. Evet kadının işi zor bu dünyada ama kutsallığı da bir o kadar ulu. İnsanlığın mabedi kadındır bence. Ancak bu mabedde kendimi bulurum. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Profesör.Ne güzel sözler bunlar böyle.Sizim de yüreğinize sağlık...

      Sil
  2. Hep aynı yollardan,değişik biçimlerde geçiyoruz işte,Memelerin ve vaginan varda hayat iki kat daha zor,haklısın.Hep birlikte bu gemiden mutlu inelim,bunun için çabalayalım o zaman.Çok sağol ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen sağol canim❤ Yolumuz ayrı olduğu kadar aynı aslında. Bu gemiden hepbirlikte mutlu inelim❤❤❤

      Sil
  3. Bir Emekçi Kadınlar Gününde onca yıl EMEK verip şimdi EMEKLİ olan kadınlarımız hiç unutulur mu?
    Her şey eskisinden daha güzel olsun.
    Selam-sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük harfle yazınca sözcüğün anlamını bir kez daha düşündüm. Emekli ne doğru seçilmiş bir kelime.Umarım hepimiz için herşey güzel olur❤ Çok teşekkürler sevgili Makbule ❤

      Sil
  4. Nadide Hayat filmi benim de önerdiğim filmlerden.Oradaki konuşmadan başlayarak yazman da çok hoşuma gitti.Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sevindim canım❤ Ben teşekkür ederim.Film çok güzel bence de☺

      Sil
  5. Kadın olmak en zor mesleklerden biri.Buna ragmen erkeklere anlatamıyoruz malesef.

    Seninde kadinlar gnün kutlu olsun 😃

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erkek egemen toplumların erkeklerin çıkarlarını korumaya dayalı uydurma kurallar buna pek zemin sağlamıyor ne yazık ki.Çok teşekkürler canim 😊❤

      Sil
  6. Dedim ya...! Benim sayfamda da senin için yazdım.
    Sen bir mimoza çiceğisin kırkından sonra kokusunu salıp,azcık alınganlık gösterip hemen uyanıp, geceyi gündüze bağlayan bir amazon kadınısın yanılmamışım...
    Kokunu salmaya devam et ki..! uyuyanlar da uyansın.

    Öpüyorum seni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım arkadaşım birkaç gündür biraz dağınım aslında yarım kalmış hayallerime nereden başlasam diye kendime gömüldüm.Cevap yazmak için de geciktim bu yüzden kusura bakma.Yorumun cesaretimi arttırdı teşekkür ederim.İyi ki tanıdım seni.Çok öpüyorum ben de ❤😘❤😘

      Sil
  7. Çok beğendim yazınızı. Okurken kendimi ne kadar güçlü hissettim. Elinize yüreğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O güç hep bizimle ama, birlikteyken ve paylaştıkça çoğaltıyoruz/çoğalıyoruz. Hoşgeldiniz ☺
      Teşekkürler Sevgilerimle❤

      Sil
  8. Hepimiz mutlu inelim inşallah. Ama ben kadınların birbirlerine daha çok destek olmaları gerektiğini düşünüyorum. Bazen bakıyorum da bir kadının en büyük düşmanı yine kadın:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadınlar arası kıskançlık daha fazla olabiliyor maalesef.Bu ilkel duygulardan kurtulabilsek ve desteklesek birbirimizi keşke.Yine de istek ve çabayla ulaşılır güzel sahillere umarım ;)

      Sil
  9. Gençken dağları delecek gibi güçlü, cesur oluyoruz, sonra yazdığın gibi bir anda kendimizi bir şeylerin içine sıkışmış buluyoruz, kapana kısılıyoruz:( biraz kader diyorum, biraz da kendi seçimlerimiz, hatalarımız, her kadın kendi ayakları üzerinde durabilmeli ve anneler, babalar o şekilde yetiştirmeli.
    Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek kaderci sayılmam ama, maalesef her zaman her şey elimizde olmuyor.Ne kadar debelensen o kadar gitmiyor bazen.Olduğumuz yerde de her zaman yapılacak bir şeyler olduğunu görene kadar tabii.Teşekkürler Müjdecim.

      Sil
  10. Nasıl da doğru bir yazı. Kadın demek mücadele demek, savaşmak demek olgusu malesef bir türlü değişmiyor. Değişeceğe de benzemiyor. O halde her birimiz kendi dünyamıza sahip çıkmalıyız önce. Zor ama en azından gemiden mutlu inmiş oluruz :) Sevgiler Aytül hatuncum ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gördüğümüz ve bildiğimizin dışında şekiller sunuyor hayat bazen.Yaşamı sağlamak en büyük mücadele ama, biz kadınlar için daha bir zorlaştırılmış hayatlara doğuyoruz.Yine de "gerçekçi ol, imkansızı iste" diyelim ;) Very big muccks my teacher ;))

      Sil
  11. Ne güzel bir yazı olmuş!Kadın olmak ne zor iş... her şeyi yaşat, ama hayatını sona sıkışık olarak yaşa. Güçlüyüz yinede. Bu bile bir gurur bize ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler canim ;) kadınlar manen erkekten daha güçlü yaratılmış ve erkeğin fiziksel gücüne denge olmuş.Kesmeler yine bize düştü ;) Ama biz altından kalkarız ;)

      Sil
  12. ayy bundan sonra da mutlu ol o zamaan :)

    YanıtlaSil
  13. Yine derinlere işledin Aytülcüm harikasın! Tercüman olmuşsun.
    Kendi ayakları üstünde duran biri olduğun zaten fazlasıyla belli! Bunun nerede olduğu önemli değil ;) Sabit bir işte veya işyerinde çalışmak sadece bir araç. Aslında her yerde üretebiliyoruz, biz kadınız! Ve sen de o üretken kadınlar arasında çok nadide bir parçasın ;) Mesaili bir iş ve sgk şart değil senin çalışman için ;)
    Sevgiler ve öpücükler sana kocaman!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sensin harika ;)
      Canım benim nasıl duygulandım, nasıl mutlu oldum anlatamam.Görmeden gören gözlerinin muhteşemliği yansıdı aynada...
      Sonsuz teşekkürlerimle kocaman sarıldım Dağınığımm.............................

      Sil
  14. neredeyse ben yazdım sanacaktım sonra tarihlere baktım henüz bir yıl olmamış :) kendimi buldum yine yazıda, kelimelerde..sanırım bazen hedefleri rafa kaldırmak gerekiyor hayallerimizin neler oldugun hatırlamak icin.. bu dinlenme süresi de rehavetle birlikte hayallerimizi yeniden getiriyor Aytül arada dibe vurmalar ve çıkmalarla birlikte tabiki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım ya ;) İlk cümleyi iki kez okudum valla ;)) Çok sevindim aynı duyguda buluştuğumuza.Bugünün zorluğu yarını da düşündürünce, hayaller ve hayatların arası epey açılıyor.Amaçla araç karışmamışsa sorun yok.Yola devam ;)
      Sevgilerimle...

      Sil
  15. İnşallah, bu gemiden mutlu ayrılanlardan oluruz... Bazen bu kadar çalışma, direnme ne için diye sorgulamaktan kendimi alamıyorum...
    Kadın olmak, dünyada zor. Türkiye'de de gün geçtikçe zorlaşıyor sanki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah öyle olacağız ;)Hayal ya, bakarsın dişil enerji erile olan bir tık baskınlığını kabul ettirir bir gün, kim bilir ;)
      Çok teşekkürler, sevgiler...

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.